Genetik Kaynaklar ve Geleneksel Bilgilerin Fikri Mülkiyet Hakları ile Korunması - Güncel Gelişmeler ve Türkiye’nin Konumu
Giriş Genetik kaynaklar ve geleneksel bilgiler, sadece kültürel ve tarihi önemleri açısından değil, aynı za- manda bilimsel araştırmalar, tıbbi gelişmeler ve sürdürülebilir kalkınma açısından da büyük değere sahiptir. Bu kaynaklara olan küresel ilgi arttıkça, onları korumak için etkili fikri mülkiyet hakları me- kanizmalarına duyulan ihtiyaç da giderek artmaktadır. Bu makale, genetik kaynaklar ve geleneksel bilgilerin fikri mülkiyet hakları ile korunmalarının yollarını… »
Markaların İdari İptalinde Son Gelişmeler!
Markalara karşı sunulan iptal talepleri bakımından inceleme yetkisinin Türk Patent ve Marka Kurumu’na (“TÜRKPATENT” veya “Kurum”) geçmesini düzenleyen kanun hükmü henüz yürürlüğe girmemiş ve süreç hala belirsizken, sürece ilişkin ilk gelişme 23 Ekim 2023 tarihinde Kurum’un “Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı ”nı (“Taslak Yönetmelik”) görüşlere açmasıyla olmuştur. Ardından Yönetmelik henüz yayınlanmamışken 10… »
Türk Patent Ve Marka Kurumu Nezdinde Markalarin Kapsamındaki Mal Ve Hizmetlerin Sınırlandırılması Uygulaması
ÖZ Mal ve hizmet listesinin sınırlandırılması noktasında ulusal marka başvuruları ile uluslararası marka başvuruları bağlamında TÜRKPATENT uygulamasında farklılıklar olduğu gözlemlenmektedir. Uluslararası marka başvurularında marka sahipleri markalarının kapsamlarını daha sınırlı ve faaliyet alanlarına özgülemek suretiyle çok spesifik mal/hizmetler için başvurular yapmakta ve markalar bu hali ile TÜRKPATENT tarafından uygun görülmekte iken; yerel başvurularda gerek başvuru… »
Markalar İçin İdari İptal Zamanı Geldi Çattı!
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“SMK”) 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe girmesine kadar marka haklarına ilişkin olarak prosedürler, mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (“KHK”) ile yürütülmekteydi. Marka hakkının sona ermesi hallerinden olan “iptal” müessesi ise her iki mevzuatta da yerini bulmakla beraber, SMK ile Türk Marka Hukukuna büyük bir yenilik getirilmiş olup, markalar hakkında iptal taleplerinin Türk Patent ve Marka… »
Yapay Zekânın Buluş Sahipliği ve Türkiye’nin Konumu Üzerine Derinlemesine Bir Analiz
Son zamanlardaki hukuki tartışmalarda, yapay zekâ tarafından üretilen buluşların patentlenebilirliği tartışmalı hale gelmiştir. Tarih boyunca yalnızca insanlar icatçı olarak kabul edilirdi ve bu kavramların kişilik ve entelektüel anlayışlarına dayanmaktadır. Ancak Güney Afrika ve Avustralya Federal Mahkemeleri, özellikle 2021'de DABUS'u potansiyel bir buluş sahibi olarak tanıyarak geleneksel görüşlere meydan okumuştur. Bazıları, bu durumun modern inovasyon eğilimlerine uygun… »
TÜRKPATENT Markaların İdari İptal Prosedürüne Hazırlanıyor
TÜRKPATENT’e markaları iptal etme yetkisi veren Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 26. maddesi 10 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. TÜRKPATENT, kısa bir süre önce iptal prosedürüne ilişkin bir taslak yönetmelik yayınlamış ve görüşe açmıştır. Taslak yönetmelik, iptal taleplerinin TÜRKPATENT nezdinde nasıl yapılacağına ilişkin usuli detayları içermektedir. Sürecin Geçmişi 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”), Türk Patent ve Marka… »
TÜRKPATENT’in Vulcan Selamı Kararı, Marka Yayıma İtirazlarında Telif Hakkı Sahipliği İddiasının İncelenme Kriterlerine Tutulan bir Işık…
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“SMK”) 6/6 maddesi uyarınca “Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir”. Bu hükme dayanarak bir marka başvurusunun yayımına, telif hakkı sahipliğine dayanarak etmek mümkündür. Türk Patent ve Marka Kurumu (“TÜRKPATENT” veya “Kurum”) Yeniden İnceleme ve Değerlendirme… »
İntihal Meselesine Bir Bakış
İntihal, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda (FSEK) açıkça tanımlanmamış olmakla açıkça tanımlanmamış olmakla birlikte; en sık karşılaşılan ihlal hallerinden biridir. Türk Dil Kurumu’nca “aşırma” olarak tanımlanmakta olan intihal; fikir ve sanat eserleri hukuku uyarınca “başkasına ait eseri kendininmiş gibi gösterme, kaynak göstermeksizin başkasının eserinden parça alma” anlamında kullanılmaktadır. FSEK kapsamında intihal açıkça tanımlanmamış olmakla birlikte; madde… »
Türkiye’nin Dışarı Dönük Yüzü: Sahte Ürün Ticareti
Türk Lirası döviz karşısında günden güne güç kaybederken, Türkiye ekonomisinin –henüz çok da umut vaad etmeyen- yolculuğunda yeni durak: sahte ürün ticaretinde zirve! Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi’nin (EUIPO) 2021 tarihli son “Taklit ve Korsan Mal Ticaretinde Eğilimler” raporu doğrultusunda Türkiye’nin sahte ürün ticaretinde bir dünya markası haline geldiği tescillendi. Raporda açıklanan verilere göre, global sahte ürün… »
Yer Sağlayıcıların Telif Hakkı İhlalinden Sorumluluğu
İnternet ortamında en çok ihlal edilen haklardan biri telif hakları olup, günümüzde müzik, film, karikatür gibi eserler üçüncü kişiler tarafından eser sahiplerinin izni olmadan çeşitli internet sitelerinde, sosyal medya hesaplarında, video izleme ve dosya paylaşım platformlarında yayınlanmaktadır. Nitekim yakın zamanda, ünlü karikatüristlere ait karikatürlerin izinsiz olarak bir takım internet sitelerinde paylaşılması ve bununla ilgili eser sahipleri tarafından başlatılan… »
Telif Hakkı İhlali Halinde Tazminat Sorumluluğu
Genel olarak tüm Fikri Mülkiyet Hakları bakımından olduğu gibi, FSEK kapsamında koruma altında olan eser sahipliğinden doğan mali ve manevi hakların ihlali halinde, hak sahibinin, diğer hukuki haklarının yanı sıra, ihlal sebebiyle doğan zararının tazminini talep etme hakkı da bulunmaktadır. FSEK madde 70, eser sahibinin mali ve manevi haklarının ihlal edilmesi halinde, talep edilebilecek tazminata ilişkin ayrı düzenlemeler yapmıştır. Buna göre, eser sahibi, manevi… »
Sipariş Üzerine Yaratılan Eserlerde Hak Sahipliği
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.01.2020 tarih ve E. 2019/11-474, K. 2020/26 sayılı kararında, sipariş verenin meydana getirilen eseri kullanımının kapsamı ve ilgili kullanımlar bakımından eser sahibinin mali haklarının devri için ayrı bir sözleşme yapılmasının gerekli olup olmadığı değerlendirmiştir. Uyuşmazlığa konu olayda davacı, davalı şirkette satın alma müdürü olarak çalıştırmakta olup davalı şirketin siparişi üzerine bir bilgisayar programı hazırlamıştır. Davacı… »