Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”) 12.06.2018 tarihinde, ilk etapta sadece Fransızca ve Flemenkçe dillerinde yayınlanan, uzun süredir sonucu beklenen Louboutin’in kırmızı renk pozisyon markası ile ilgili olarak C-163/16 sayılı kararını (link) verdi.
Okuyucuların hatırlayacağı üzere, 19.02.2018 tarihinde H. Tolga Karadenizli IPR Gezgini’nde söz konusu davaya konu olayı ve davada Hukuk Sözcüsünün verdiği görüş ve ek görüşü detaylı bir şekilde paylaşmıştı…
»
Ülkemizde Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve Gümrük Kanunu kapsamında el konulan taklit ürünlerin piyasaya sürülmesinin engellemesi için hak sahiplerine tanınan haklarda önemli gelişmeler olmuştur.
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu (“KMK”) gereğince görevli polisler ve gümrük muhafaza memurları, kaçakçılık suçları ile ilgili olarak Cumhuriyet Savcılıklarının talimatıyla re’sen – yani suçtan zarar görenin şikayeti aranmaksızın – harekete geçme yetkisine sahiptir. Bu geniş…
»
10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu (“SMK”), hakları artık daha güçlü bir yasal çerçeve ile korunmaya başlanan marka sahipleri tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
Bu yeni kanunun çıkarılmasının başlıca sebebi, sınai mülkiyet haklarına ilişkin önceki Kanun Hükmünde Kararnamelerin (“KHK”) bazı hükümlerinin Anayasa Mahkemesi tarafından, mülkiyet haklarının KHK’lerle düzenlenmesini yasaklayan Anayasamızın 91. Maddesi uyarınca iptal…
»
Özet: Hukuk Genel Kurulu verdiği önemli bir kararda davaya konu iki markanın aynı tanımlayıcı ibareleri taşıyor olmalarından dolayı karıştırılma ihtimali doğuracak kadar benzer olduğuna karar vererek, tanımlayıcı ibarelerin ortak olması nedeniyle iki markanın benzer kabul edilemeyeceğini hükme bağlayan ilk derece Mahkemesinin kararını bozmuştur. Hukuk Genel Kurulunun herhangi bir şekilde marka olarak tescil edilmeleri durumunda tanımlayıcı ibareler ve jenerik adlar üzerinde…
»
ÖZET: Tescilli marka, sahibine inhisarı hak tanıyan ve bu çerçevede çok geniş yetkiler veren bir haktır. Tescil engellerini aşarak kazanılan ve usulünce hareket edilerek sonsuza kadar sürdürülebilecek olan bu haklar, bazı yükümlülükleri de beraberinde getirmektedir.
556 Sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. Maddesinde hükmünü bulan bir yükümlülük “markanın kullanılması zorunluluğu”dur. Markanın, KHK’da öngörülen tanımını koruyabilmesi, ticaret…
»