Taklit Ürünlerle Mücadelede Yeni Gelişme

Ülkemizde Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve Gümrük Kanunu kapsamında el konulan taklit ürünlerin piyasaya sürülmesinin engellemesi için hak sahiplerine tanınan haklarda önemli gelişmeler olmuştur.

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu (“KMK”) gereğince görevli polisler ve gümrük muhafaza memurları, kaçakçılık suçları ile ilgili olarak Cumhuriyet Savcılıklarının talimatıyla re’sen – yani suçtan zarar görenin şikayeti aranmaksızın – harekete geçme yetkisine sahiptir. Bu geniş yetkinin temel amacı, gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın ülkemize getirilen ürünlere doğrudan el konmasının ve devletin de vergi kaybı ve benzeri sebeplerle zarar gören durumunda olduğu bu suçla mücadelenin basitleştirilmesidir.

Bu Kanun kapsamında el koyulan mallar, Gümrük Bölge Müdürlüklerine bağlı faaliyet gösteren Tasfiye İşletme Müdürlüklerine teslim edilir. Tasfiye İşletme Müdürlükleri tarafından ise, kamu sağlığına tehdit gibi durumların söz konusu olmadığı hallerde, bu ürünler ihale usulü ile satışa sunulmakta ve satın alana teslim edilmektedir.

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda (“SMK”) düzenlenen marka hakkına tecavüz suçunun takibi ise hak sahibinin şikayetine bağlıdır; başka deyişle Cumhuriyet Savcılıklar taklit mallara karşı re’sen soruşturma yapamamakta ve kolluk güçleri bu ürünlere re’sen el koyamamaktadır.

Bu nedenle de KMK gereğince el konulan kaçak ürünlerin satışa sunulmasında, bunların taklit olup olmadığı ayrıca incelenmemekte; bunların Tasfiye İşletme Müdürlükleri tarafından satışı hak sahiplerine bildirim yapılmaksızın gerçekleştirilmekteydi.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile hak sahiplerinin gerçekleştirmiş olduğu birçok toplantının sonucunda, Bakanlık bir genelge yayınlayarak; hak sahiplerine fikri mülkiyet haklarını Tasfiye İşletme Genel Müdürlüğü nezdinde de kayıt ettirme hakkı tanımış ve Tasfiye İşletme Müdürlükleri’nde görevli memurlara da, tasfiyeye giren ürünlerin bu hakları ihlal etme ihtimali olup olmadığını öncelikli olarak değerlendirme ve gerek halinde hak sahiplerini bilgilendirme talimatı verilmiştir. Bu kapsamda Tasfiye İşletme Genel Müdürlüğü hak sahiplerinin dilekçelerini kabul etmeye ve hak sahiplerini şüpheli ürünler ile ilgili bilgilendirmeye başlamış ve hak sahiplerinin süresi içinde harekete geçtiği durumlarda taklit ürünlerin tasfiye ile satışının önüne geçilmiştir.

12 Temmuz 2017 tarihinde Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün yürürlüğe soktuğu yeni bir düzenleme ile, tüm Tasfiye İşletme Müdürlükleri’nde görevli memurlara, hak sahiplerinin Gümrükler Genel Müdürlüğü nezdinde yapmış olduğu koruma başvurularına erişim imkanı sağlanmıştır. Bu sayede hak sahiplerinin Tasfiye İşletme Genel Müdürlüğü’ne ayrı bir başvuru yapmasına artık gerek kalmamıştır.

Aynı kapsamdaki bir düzenlemenin sonucu olarak ise, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu veya Gümrük Kanunu kapsamında el konulan ürünlerin tasfiyelik hale gelmesi beklenmeksizin, daha ilk aşamada hak sahiplerine bilgi verilerek sürecin hızlandırılması amaçlanmıştır.

Önemi

Devletin KMK kapsamında el koyduğu kaçak ürünlerin aynı zamanda taklit olduğu ağırlıklı hallerden, hak sahiplerinin bu şekilde haberdar edilmesi, taklitle mücadele konusunda büyük bir adım niteliğindedir.

Uygulamada karşılaşılan bazı zorluklara rağmen, bu yeni yaklaşım hak sahiplerine sayı olarak normal gümrük prosedürleri sırasında el konulan taklit ürünlerden onlarca kat daha fazla taklit ürüne karşı harekete geçme şansı vermektedir. Bu sayede taklit ürünlere ilişkin düzenlemelerin etkinliği ve hak sahiplerine bildirilen vakaların sayısı da artmıştır.

Kaçakçılıkla mücadeleye etkisi hususunda ise; kaçakçılık suçuna ilişkin yapılan yargılamaya ek olarak marka hakkına tecavüz suçu sebebiyle ikinci bir yargılamaya muhatap olan ve her iki suç için de ayrı ayrı cezalandırılan sanıklar üzerindeki caydırıcılığın artacağı düşünülmektedir.

Alınması Gereken Aksiyonlar

Bu son değişiklikler ile Gümrükler Genel Müdürlüğü ve hak sahipleri arasındaki işbirliği daha güçlü bir seviyeye gelmiştir. Bu kapsamda marka hakkı başta olmak üzere fikri ve sınai haklarının ihlal edilebileceğini düşünen tüm hak sahiplerinin Gümrükler Genel Müdürlüğü nezdinde haklarının korunması için gerekli başvuruyu gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Bu koruma başvuruları ile Gümrük Kanunu 57. madde uyarınca koruma sağlanan ithal, ihraç, transit ve diğer olağan gümrükçe onaylanmış işlemlere ek olarak Tasfiye İşletme Müdürlükleri nezdinde de koruma sağlanacaktır.