Dünya Fikri Mülkiyet Günü 2025 Webinarı
Fikri Mülkiyet ve Müzik: Fikri Mülkiyetin Ritmini Hisset!
Müzik, sınırları, kültürleri ve kuşakları aşarak insanları bir araya getiren evrensel bir dildir. Antik ritüellerden dijital platformlara uzanan bu güçlü ifade biçiminin ardında; söz yazarlarından bestecilere, yorumculardan ses mühendislerine kadar pek çok yaratıcı emek sahibinin katkısı vardır. Bu emeğin korunması ve hakkaniyetli şekilde karşılık bulması ise telif hakları korumasıyla mümkündür.
Telif hakkı, yalnızca bir koruma mekanizması değil; aynı zamanda yaratıcılığın tanınması, kültürel zenginliğin teşvik edilmesi ve ortaya çıkan değerden toplumun da faydalanmasını sağlayan bir denge unsurudur. Bu dengeyi kurabilmek için, bir müzik eserinin hangi yaratıcı unsurlarla şekillendiğini, “özgünlük” kavramının ne anlama geldiğini ve melodi, armoni, ritim gibi yapıların ne ölçüde korunabileceğinin de değerlendirilmesi gerekir.
Dünya Fikri Mülkiyet Günü kapsamında düzenlediğimiz bu etkinlikte, müzikte telif korumasının temel ilkelerinden yola çıkarak; teknolojinin–özellikle yapay zekânın–müzik üretim süreçlerini nasıl dönüştürdüğünü, bu dönüşümün yaratıcılığı ve hak sahipliğini nasıl etkilediğini ve bizleri hangi hukuki, etik ve kültürel sorularla baş başa bıraktığını hep birlikte tartıştık.
Etkinlikte ele alınan bazı sorular:
- Telif hakkı müzikte nasıl doğdu ve zamanla nasıl evrildi?
- Müzik eserinin unsurları nelerdir? Özgünlük nedir, ne zaman koruma başlar?
- İlham ile intihal arasındaki çizgi nerede başlar, nerede biter?
- Yapay zekâ ile üretilen müziğin sahibi kimdir?