Hizmetlerimiz
Büromuz, hizmetlerini müvekkillerimizin değişen ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirmeye ve yenilikçi, kaliteli hizmetler sunmaya kararlıdır.
Stratejik Hizmetlerimiz
Fikri Mülkiyet Stratejisi
Fikri mülkiyet hakları, mal ve hizmet pazarlarında stratejik üstünlük ve münhasırlık sağlar; rakiplerin saldırılarından korur, katma değer yaratma ve koruma imkânı verir. Ancak bir işletmenin bu korumadan istifade edebilmesi için iyi planlanmış ve etkin kullanılan bir fikri mülkiyet stratejisine sahip olması gerekir. Böylelikle işletmeler, ancak fikri mülkiyet haklarını etkin olarak kullanarak ürünlerine pazardan pay alabilir ve bu payı koruyabilirler.
Etkin bir fikri mülkiyet stratejisi işletmelerin rekabetçiliğinin olmazsa olmaz şartıdır. Uygun bir fikri mülkiyet stratejisi olmayan işletmeler yarattıkları değerleri kolaylıkla rakiplerine kaptırabilirler.
Gün + Partners Patent – Trademark işletmelere fikri mülkiyet stratejisi oluşturmada danışmanlık hizmetleri verir; müşterilerinin AR-GE, tanıtım departmanları ve yaratıcı ekipleri ile işbirliği içinde çalışır ve onlara günlük işlerinde yol gösterir. Fikri Mülkiyet Stratejisi Danışmanlığı hizmetlerimiz, işletmeler için fikri mülkiyet stratejisi oluşturulması ve hayata geçirilmesini geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için destek verilmesini içerir.
Bu hizmetimiz piyasada münhasır veya üstün pazar payına sahip olmak isteyen, seçkin ürünlerini taklitlerine karşı etkin olarak korumak isteyen işletmeler için elzemdir.
Hizmetlerimiz, fikri mülkiyet hakları bilincinin geliştirilmesi, mevcut fikri haklar stokunun belirlenmesi, fırsatların analiz edilerek koruma seviyelerinin yükseltilmesi ve geliştirilmesi, tescil edilebilirlik ve tescile müsaitlik hakkında araştırma yapılması, görüş verilmesi, farklı fikri mülkiyet hakları arasındaki ilişkiler, çelişkiler, güçler, zayıflıklar ve tehlikeler hakkında tavsiyeler verilmesi, detaylı analizlerin yapılması ve fikri mülkiyet haklarının kazanılması ve idamesi ile ilgili danışmanlık yapılmasını içerir. Bu hizmetlerimizin kapsamı tamamı veya bir kısmı olarak belirlenebilir.
Fikri Mülkiyet Hakları Portföy Yönetimi
Fikri Mülkiyet Hakları Portföy Yönetimi hizmetimiz, işletmelerin marka, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım, internet alan adları ve telif haklarının yurt içinde ve yurt dışında ilgili makamlara tescil ettirilmesi, yapılan tescillerin idamesi ve güncellenmesi, fikri mülkiyet haklarının başkalarının haksız başvuru ve tescillerine karşı korunması için izleme ve itiraz hizmetlerinin tek bir elden büromuz tarafından yürütülmesini, diğer ülkelerdeki vekillere yaptırılmasını, genel olarak bu işlemlerin takibini ve yönetimini içermektedir.
Fikri Mülkiyet Hakları Portföy Yönetimi Hizmetimiz, ayrı bir fikri mülkiyet bölümü veya ekibi olmayan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ya da fikri mülkiyet ekibi olup da portföylerinin yönetimini dışarıdan hizmet alarak yapmak isteyen büyük işletmelerin bu alandaki ihtiyaçlarının büromuz tarafından bir bütün olarak yerine getirilmesini içerir.
Büromuz fikri mülkiyet portföyünün yönetimini tek başına üstlenebileceği gibi, işletmelerin portföy yöneticilerine ve ekiplerine genel olarak destek verilmesini, işlerinin bir bölümünü üstlenip onlar adına hazırlıklar yapılmasını, gelişmeler karşısında alınacak kararlar için seçeneklerin belirlenmesi ve önerilerin oluşturulmasını ve gerektiğinde müşteri adına inisiyatif kullanılmasını üstlenebilmektedir.
Fikri Mülkiyet Hakları Envanteri İncelemesi
Fikri Mülkiyet Hakları Portföy Yönetimi hizmetimiz, işletmelerin marka, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım, internet alan adları ve telif haklarının yurt içinde ve yurt dışında ilgili makamlara tescil ettirilmesi, yapılan tescillerin idamesi ve güncellenmesi, fikri mülkiyet haklarının başkalarının haksız başvuru ve tescillerine karşı korunması için izleme ve itiraz hizmetlerinin tek bir elden büromuz tarafından yürütülmesini, diğer ülkelerdeki vekillere yaptırılmasını, genel olarak bu işlemlerin takibini ve yönetimini içermektedir.
Fikri Mülkiyet Hakları Portföy Yönetimi Hizmetimiz, ayrı bir fikri mülkiyet bölümü veya ekibi olmayan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ya da fikri mülkiyet ekibi olup da portföylerinin yönetimini dışarıdan hizmet alarak yapmak isteyen büyük işletmelerin bu alandaki ihtiyaçlarının büromuz tarafından bir bütün olarak yerine getirilmesini içerir.
Büromuz fikri mülkiyet portföyünün yönetimini tek başına üstlenebileceği gibi, işletmelerin portföy yöneticilerine ve ekiplerine genel olarak destek verilmesini, işlerinin bir bölümünü üstlenip onlar adına hazırlıklar yapılmasını, gelişmeler karşısında alınacak kararlar için seçeneklerin belirlenmesi ve önerilerin oluşturulmasını ve gerektiğinde müşteri adına inisiyatif kullanılmasını üstlenebilmektedir.
Araştırma Hizmetlerimiz
Fikri mülkiyet hakları temel olarak tescil ettirilmeden de genel hükümlere göre korunurlar. Ancak, tescil edilmiş haklar daha kuvvetli korumaya sahiptir. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye’de de tescil sistemi benimsenmiştir. Tescil bazı hallerde fikri mülkiyet haklarının doğumu için şart olduğu gibi, çoğu hallerde de fikri mülkiyet haklarının ihtilafsız olarak oluşturulmasına ve kamuya duyurulmasına da imkan vermektedir. Fikri mülkiyet hakları tescilleri çoğu zaman gerçek hak sahipliğini göstermekte, tescil ile uyumlu olmayan gerçek hak sahipliği durumları istisnai olarak ortaya çıkmaktadır.
Bir fikri mülkiyet hakkının oluşturulması veya tescili için başvurulması önce mevcut tescillerin araştırılması tescil edilebilir bir hakkın ortaya çıkarılması için hayati önem taşır. Örneğin, özgün bir marka yaratmak ve pazarda yer edinmek büyük reklam ve tanıtım yatırımı yapılmasını gerektirir; dolayısıyla oldukça pahalı ve zorlu bir çalışmadır. Markaların tescili süreçleri başkaları ile benzerlikleri ve aynılıkları önleyen tedbirler içerir, ancak, oldukça uzun zaman alırlar. Bu nedenle firmalar markaları tescil işlemleri sonuçlanmadan kullanmaya ve tanıtmaya başlarlar. Tescil ettirilememesi halinde markaya yapılan yatırımların boşa gitmesi, ya da tescil ettirilemeyecek bir markanın kullanımı nedeniyle başkasının daha önce tescil ettirdiği bir markasını ihlal etme ve tazminat ödeme tehlikesi vardır. Öte yandan marka tescil edilmiş olsa bile, başkalarının önceden kullandığı ya da önceki tarihte tescilli bir marka ve işaretle aynı veya benzer olduğu ya da telif hakkı koruması altındaki bir esere tecavüz ettiği anlaşılırsa, hükümsüz kılınabilir. Böyle bir halde markaya yapılan yatırımın boşa gitmesi zorlukla elde edilen pazar payının bir anda kaybı söz konusu olabilir.
Büromuz müşterilerinin haklarını korurken, onlara başkalarının fikri mülkiyet haklarını ve tescillerini ihlal etmeden, aynı zamanda başkalarının da onların fikri mülkiyet haklarını ihlal edemeyeceği bir güvenlikte fikri mülkiyet haklarının oluşturulması için araştırma hizmetleri sunmaktadır. Bu hizmetlerimiz kapsamında stratejik önem taşıyan aleni kayıtlar üzerinde tescil ve başvuru araştırmaları ile tescilli olmayabilen fikri mülkiyet hakları hakkında piyasa araştırması ve bunlara bağlı olarak da fikri mülkiyet haklarının tescil edilebilirliği hususunda danışmanlık hizmetleri bulunmaktadır.
Büromuz bu hizmetleri Türkiye içinde kendisi doğrudan, yurt dışında işe işbirliği yaptığı araştırma kuruluşları ve vekiller aracılığı ile vermektedir.
Başvuru ve Tescil Araştırması
Fikri mülkiyet hakları başvuru ve tescilleri usulüne göre yayınlanarak alenileşir. Başvuru ve tescil araştırması hizmetimiz bu aleni siciller üzerinden gerçekleştirilmektedir. Araştırmalarımız, müşterilerimizin tercihine ve fikri mülkiyet hakkının niteliğine bağlı olarak, patent, faydalı model, marka ve tasarım gibi, ilgili fikri mülkiyet sahası olabileceği gibi, ulusal ve uluslararası sınıflandırmalar, ayniyet veya benzerlik kriterleri bazında da edinilebileceği gibi; fikri mülkiyet haklarının aynılarının veya benzerlerinin araştırılması ya da rakip işletmelerin isim veya unvanları bazında da alınabilir.
Bu hizmetimiz sadece yurt içinde ya da sadece yurt dışında seçilen ülke ve pazarlarda veya hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki başvuru ve tesciller ile ilgili olarak da alınabilir.
Büromuz, istenen kriterler bazında yapacağı araştırma sonucunda başvurulmuş veya tescil edilmiş olan hakları liste halinde sunar ve belgelendirir; istendiğinde bu hizmetle birlikte tescil edilebilirlik görüşü de verebilir.
Unvan Bazında Araştırma
Gün + Partners Patent – Trademark, başta Türk Patent Enstitüsü (“TPE”), WIPO, EPO olmak üzere ulusal ve uluslararası tescil kuruluşları nezdinde başvuru veya tescil sahiplerinin unvanına göre sahip oldukları başvuruları ve tescilleri araştırır; sonuçlarını listeleyip belgelendirir.
Büromuz, müşterilerinin unvan bazında yapılacak araştırmalarda araştırma yapılacak fikri mülkiyet hakkı türünün marka, endüstriyel tasarım, patent, faydalı model ve internet alan adı gibi hak türlerine göre sınırlandırılarak bildirmesini ister.
Benzerlik Araştırması
Benzerlik araştırması hizmetimiz marka ve endüstriyel tasarımlar içindir.
Benzerlik araştırması, yapılması düşünülen marka veya tasarım başvurusunun aynısı veya benzerleri için daha önceden yapılmış başvuru veya tesciller olup olmadığını belirlenmesi için yapılır. Araştırmanın sonucunda tespit edilen aynı veya benzer başvuru ve tesciller listelenir ve belgelendirilir.
Diğer Haklar Bazında Araştırma
Bir fikri mülkiyet hakkının konusu olan şey, aynı zamanda başka tür bir fikri mülkiyet hakkının ya da başka bir öncelikli hakkın da konusu olabilir. Bu durum özellikle markalar için sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Örneğin özgün tasarımı olan bir marka aslen daha en başında, marka olarak dahi kullanılmadan önce telif hakkına tabidir ve marka olarak tescil edilebilmesi için eser sahibinin izninin alınması şarttır. Dolayısı ile, üzerinde başka birisinin telif hakkı olan bir “işaret” marka olarak tescil edilmişse telif hakkına dayanılarak terkin ettirilebilir. Ayrıca, bir marka bir başkasının kişilik hakkı kapsamında korunmakta olan ismi olabilir. Böyle durumlarda önde gelen hak sahibi ve hak korunur ve başvurulur ret edilip, edinilen tesciller terkin ettirilebilir ve tescil ile sağlandığı düşünülen koruma kaybedilebilir.
Bu tür risklerin alınmaması için, özellikle eğer marka başvurusu bir şekil unsuru veya özgün işaret için yapılacak ise örneğin bu şekil için daha önceki tarihli bir tasarım başvurusu yapılıp yapılmadığının da araştırılması gerekir.
Diğer haklarla ilgili araştırmalarımızda, tescili engelleyebilecek veya terkine neden olabilecek muhtemel durumları incelemekteyiz. Böylelikle, risklerin en aza indirilmesi ve müşterilerimizin güvenle ilerlemelerine yardımcı oluruz.
Büromuz, diğer haklara dayalı olarak ortaya çıkabilecek engel ve riskleri de müşterilerimizle belirlenecek bir çerçeve içinde araştırmakta ve başvuru, tescil ve kullanım sırasında karşılaşılabilecek muhtemel riskleri raporlamaktadır.
Piyasa İzleme ve Araştırması
Piyasa İzleme ve Araştırması hizmetimiz, bir markanın veya benzerlerinin piyasada başkaları tarafından kullanılıyor olup olmadığı, hangi mal ve hizmetlerde kullanıldığı, ne zamandan beri kullanıldığı ve benzeri hususların araştırılmasını içerir.
Böyle bir araştırmanın yapılması için çeşitli nedenler vardır. Piyasa Araştırması, bir markanın önceden bir başkası tarafından kullanılıp kullanılmadığının ya da ne kadar ayırt edici olabileceğinin tespit edilebilmesi için olduğu gibi, marka tescilinin kullanmama nedeniyle terkini davaları için ya da tescilsiz kullanıma dayalı öncelikli hak sahipliği nedeniyle olabilecek itirazları önceden öngörebilmek için de önem taşır. Büromuz, birçok farklı sektörde tecrübeli araştırma elemanlarının da yardımıyla markanın fiili kullanımı olup olmadığını araştırmakta ve raporlamaktadır.
Hizmetimize fikri mülkiyet haklarını ihlal eden korsan ve taklit ürünlerin kaynakları ve dağıtım kanalları ile ihlal yöntemlerinin araştırılması da dahildir.
Patent Başvuru ve Tescil Araştırması
Büromuz, araştırma hizmetini verirken, ulusal ve uluslararası veri tabanlarında başvuru sahibinin unvanı, buluşun uluslararası sınıfı ve anahtar terimler dahil olmak üzere çoklu arama kriterleri kullanarak patent ve patent başvurusu araması yapmaktadır. Amacımız, tekniğin bilinen durumunu tespit etmemize yardımcı olacak her türlü bilgi ve dokümanı belirlemek ve müşterilerimizin başkalarının patent haklarını ihlal ederek yatırımlarını riske atmadıklarından emin olmaktır.
Yurtdışı Araştırması
Fikri mülkiyet hakları tescilleri ülkeseldir; yani bu haklar bir ülkede ancak tescil ettirilmişler ise korunurlar.
Türkiye dışında iş yapan firmalara, iş yaptıkları veya ürünlerini ihraç ettikleri ülkelerde fikri mülkiyet haklarını etkin olarak koruyabilmeleri ve aynı zamanda yabancısı oldukları o ülkede başkalarının haklarını ihlal eder duruma düşmemeleri için tedbirli olmalarını, haklarını o ülkelerde tescil ettirmelerini, tescil ettirmeden önce de gerekli ön araştırmayı yapmalarını önemle tavsiye ederiz. Böylelikle yurt dışında rekabet güçlerini önemli derecede artırabilir ve yatırımlarını güvence altına alabilirler.
Öte yandan o ülkelerde başvuru yapmadan önce böyle bir araştırmanın yapılması, kullanacakları marka veya tasarım için önceden başkalarınca başvuru veya tescil yaptırılıp yaptırılmadığının bilinmesini sağlar ve kendilerini başarılı olmayacak tescil başvuruları için gereksiz emek, zaman ve para kaybından da kurtarır.
Büromuz, uluslararası alanda Dünya Fikri Mülkiyet Ofisi (WIPO), Avrupa Birliği İç Pazar Uyum Ofisi (OHIM), ABD Patent Ofisi (USPTO) bünyesindeki online kaynaklardan doğrudan, diğer ülkelerin veri tabanlarında ise, uzun yıllardan beri birlikte çalıştığı yurt dışı firmalar ve vekiller aracılığıyla başvuru ve tescil araştırmaları yapmak suretiyle müşterilerine yurt dışı araştırma hizmeti vermektedir.
Tanınmış Markalar
Türk hukuku tanınmış markalara farklı mal ve hizmetleri de kapsar şekilde çok geniş koruma sağlamaktadır. Genel olarak, marka koruması başkalarının tescil ibir markanın aynı veya benzerini benzer ürün türleri için tescil ettirmelerini ve kullanmalarını engellemektedir. Ancak, tanınmış bir marka bu korumayı farklı mal ve hizmetleri de kapsayacak şekilde genişletmektedir.
Tanınmış markaları belirleme yetkisi yasa ile TPE’ye verilmiş olup, TPE uzun zamandan beri tanınmış markaları tespit ve ilan etmektedir. TPE, tanınmış markaların belirlenmesinde uygulanmak üzere, WIPO Uzmanlar Komitesinin tavsiyelerini dikkate alarak “Markaların Tanınmışlık Düzeyleri ile İlgili Esaslar ve Uygulama Kriterleri”ni hazırlamış ve ilan etmiştir Ancak, tanınmışlık belirlenirken, TPE başka kriterleri de dikkate alabilir.
Büromuz, tanınmış marka kriterleri ve başvuruları hakkında danışmanlık yapmakta ve TPE nezdinde tanınmış marka başvuruları yaparak müşterilerinin markalarını tanınmış marka olarak tespit ve ilan ettirmektedir.
Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi Başkanlığı, 19.11.2003 tarih ve 25294 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun madde 13 (d) bendi uyarınca “İlgili mevzuat hükümlerine göre, markaların tanınmışlık düzeyleri ile ilgili esasların belirlenmesi ve uygulamaya konulması işlemlerini yapmak” ile de görevlendirilmiştir. 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname madde 47 ve 48 uyarınca tüm Enstitü kararlarına karşı, bu karardan zarar gören kişiler, Enstitü nezdinde itiraz edebileceği gibi Markaların Tanınmışlığına ilişkin karar da itiraza açıktır. Markalar Dairesi Başkanlığı, markanın halk tarafından tanınmışlık düzeyini, markanın herkes tarafından bilinirliğini, markanın, malın potansiyel ve fiili kullanıcılarının da ötesinde ulaşmış olduğu genel tanınmışlık düzeyini aşağıdaki kriterler çerçevesinde değerlendirir.
1 – Markanın tescilinin ve kullanımının süresi (markanın tarihçesi hakkında ayrıntılı bilgi),
2 – Markanın tescilinin ve kullanımının yayıldığı coğrafi alan ve kapsam. (Yurt içi ve yurt dışı tesciller nelerdir?)
3 – Markanın üzerinde kullanıldığı mal ve/veya hizmetin piyasadaki yaygınlığı, pazar payı, yıllık satış miktarı nedir?
4 – Markaya ilişkin promosyon çalışmalarının (özellikle de Türkiye’deki promosyon çalışmalarının) özellikleri nelerdir? (Promosyonun süresi, devamlılığı, yayıldığı coğrafi alan, kapsam, promosyona harcanan para, promosyonun niteliği (TV reklamı, yerel gazete ilanı, sadece çocuk sahiplerine yönelik yapılan tanıtım vs.)
5 – Reklam niteliğinde olmayan ancak markanın tanıtımına faydalı olabilecek nitelikte faaliyetler var mıdır? (Gazete, dergi, TV vb. medya organlarındaki yayınlar, markalı ürünlerin fuarlarda teşhiri vb.)
6 – Markanın tanınmışlığını gösteren bir mahkeme kararı var mıdır veya marka sahibinin markasını koruma yolundaki etkin çabaları nelerdir? (Tanınmışlık kararı dışında, verilmiş mahkeme kararları, halen devam etmekte olan marka, haksız rekabet davaları, İtiraz sayıları vb.)
7 – Marka ne derece orijinaldir, markanın ayırt edicilik niteliği nedir?
8 – Markanın tanınmışlığına ilişkin yapılmış kamuoyu araştırmaları varsa bunların sonuçları.
9 – Markanın sahibi firmaya ilişkin özellikler (firmanın büyüklüğü, çalışan sayısı, ödenmiş sermayesi, cirosu, karı, yurt çapında ve yurt dışında sahip olduğu dağıtım kanalları: şubeleri, bayilikleri, servis ağı, ödediği vergi, ihraç miktarları, piyasasına hakimiyeti vs.),
10 – Marka üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetle özdeşleşiyor mu? Marka kelime veya şekil olarak görüldüğü anda refleks olarak belli bir ürünü çağrıştırıyor mu? Marka üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetle ilgili olarak belli bir kaliteye veya statüye işaret ediyor mu?
11 – Markayı taşıyan ürüne veya marka sahibi firmaya ilişkin olarak alınmış belgeler, ödüller (TSE, TSEK, ISO vb. kalite belgeleri, kalite ödülü, çevre ödülü, mavi bayrak vs.) var mı?
12 – Markayı taşıyan ürünlerin dağıtım kanalları (marka sahibi firmanın kendine ait dağıtım kanallarının dışında) ve söz konusu ürünlerin ithalat ve ihracat olanakları nelerdir’?
13 – Eğer marka bir satışa konu olmuşsa, marka üzerinde kıymet takdiri yapılmışsa markanın parasal değeri nedir? Markanın parasal değeri, marka sahibinin yıllık bilançosunda gösterilmiş midir?
14 – Marka tescillerinin kapsadığı mal ve/veya hizmet portföyünün genişliği nedir? (örnek: sadece “gazozlar” için tescilli bir marka ile, tüm elektronik eşyaları içine alan bir tescil.)
15 – Marka halk nezdinde tanınan bir marka ise bu tanınmışlık düzeyini ne kadar süredir korumaktadır?
16 – Markanın tanınmışlığından ötürü, bu niteliğine yönelik tecavüz fiilleri var mıdır? Marka üçüncü kişilerce taklit ediliyor mu? (Markaya benzer başvuruların yoğunluğu, markanın piyasada haksız yere üçüncü kişilerce kullanılıp kullanılmadığı vs.). Marka üçüncü kişilerce kullanılmakta ise bu kullanım, şekil ve üzerinde yayıldığı coğrafi ve ticari alan itibariyle tanınmış marka sahibine zarar veriyor mu?
17 – Marka, üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetin niteliği itibariyle (Örnek: araba markası ile çiklet markası) veya potansiyel ve fiili kullanıcı kitlesinin niteliği itibariyle (doktorlara yönelik bir ürün ile çocuklara yönelik bir ürün markası) tecavüze açık mı, değil mi?
18 – Yukarıda sayılanların ispatına yönelik olan veya bir markanın tanınmış olduğunun ispatına yönelik her türlü belge.
Tescil Hizmetlerimiz
Marka Tescilleri
556 sayılı KHK’daki tanımı ile marka, bir işletmenin mal veya hizmetlerini diğerlerinin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, üç boyutlu şekiller, kişi adları ve soyadları, sloganlar, ses ve renk birleşimlerinden meydana gelen çizimle görüntülenebilen ve baskı yoluyla çoğaltılabilen her türlü işarettir. Yani marka, üzerinde kullanılacağı mal ve hizmetleri rakiplerinkinden ayırt eder ve kaynağını gösterir. Bir işaretin marka olabilmesi için “ayırt edicilik” niteliğinin bulunması, görüntülenebilir ve çoğaltılabilir olması gerekir.
Markaların tescil süreçleri başkaları ile benzer veya aynı işaretlerin tescil edilmesini önleyen tedbirler içerir. Ne yazık ki bu durum başvuru sürecinin bir hayli uzun olmasına neden olmaktadır. TPE’nin inceleme süreci Enstitü’nün iş yüküne bağlı olarak dört ila sekiz ay sürmektedir.
Eğer hiçbir engel görülmez ise başvuru Resmi Marka Bülteni’nde yayınlanarak kamuoyuna duyurur. İlgililer, yayından itibaren üç aylık bir süre içinde ilan edilen marka başvurusuna karşı itiraz edebilirler. İtiraz süresi içinde bir itiraz yapılmaz ya da yapılan itiraz TPE tarafından kabul edilmez ise markanın tesciline karar verilir. Tescil kararından sonra Türk Patent Enstitüsü tarafından Marka Tescil Belgesi düzenlenir.
İtiraz yapılmadığı takdirde bir marka tescil başvurusu yaklaşık on ile on iki ay içerisinde tamamlanmaktadır. Marka başvurusu sahibi, Türkiye’de yapılan bir marka başvurusuna dayalı olarak, başvurudan itibaren altı aylık süre içinde Paris Sözleşmesi’ne taraf ülkelerde marka başvurusu yapma konusunda rüçhan hakkına sahiptir.
Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescil edilmiş markalar sadece Türkiye sınırları içerisinde korunmaktadır. Marka sahiplerinin ticari faaliyet gösterdiği, üretim veya ihracat yaptığı veya gelecekte yapabilecekleri ülkelerde markalarını korumak için bu ülkelerde de tescil ettirmeleri gerekmektedir.
Yurt dışında yapılacak marka başvurularında başvuru sahibinin ihtiyaçları ve tercihlerine bağlı olarak çeşitli yöntemler izlenebilir. Marka başvuruları Madrid Protokolü Sistemi, Topluluk Başvurusu veya Ulusal Başvuru yöntemlerinin biri veya bir kaçı veya kombinasyonu kullanılarak yapılabilir. Ulusal ve uluslararası marka başvuruları hakkındaki tavsiyelerimizi müşterilerimizin fikri mülkiyet stratejileri doğrultusunda vermekte, bu hizmetleri onlar adına yürütmekteyiz.
Tescil Edilebilirlik Görüşü Hizmetimiz, müşterilerimizin arzu etmesi halinde yapılan başvuru ve tescil ve piyasa araştırması sonuçları değerlendirilerek başvurulması planlanan markanın henüz başvuru yapılmadan önce tescil edilebilirliği hakkında görüş verilmesini içermektedir. Marka başvuruları için vereceğimiz görüşler bir işaretin marka olarak, tescil edilebilir olup olmadığı, markanın ayırt edici, tanımlayıcı, halkı yanıltıcı olup olmadığı ya da önceden tescilli markalar ile aynı veya benzer olup olmadığı ve varsa tescil edilmesine engel olabilecek durumlar hakkında görüş verilmesini içermektedir.
Bu hizmetimiz, aleni kayıtlar ve sicillerdeki güvenilir bilgilere dayanmakta olup rakiplerin ürün ve marka stratejileri hakkında fikir sahibi olunarak mevcut ve yeni ürünlerin piyasada konumlandırılması ve stratejisinin oluşturulması için hayati önemde bilgiler sağlamaktadır.
Koruma talep edilen ülkenin Madrid Protokolü veya Avrupa Topluluğu üyesi olmadığı ya da marka tescil ettirilecek ülkelerin sayısı nedeniyle Protokol ve Topluluk aracılığıyla başvuru yapmanın maliyet veya diğer nedenlerle avantajlı olmadığı durumlarda, ilgili ülke marka tescil kurumu nezdinde yabancı vekiller aracılığıyla marka başvurusu yapılması mümkündür. Marka tescil prosedürleri ve maliyetleri ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir.
Gün + Partners Patent – Trademark, iş ilişkisi içinde olduğu deneyimli vekiller aracılığıyla müvekkilleri adına yurtdışında ulusal marka tescil işlemlerini gerçekleştirmektedir.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne henüz üye olmaması nedeniyle Topluluk Marka başvuruları Türkiye’den sadece Madrid Protokolü kapsamında yapılabilmektedir. Madrid sisteminin tercih edilmemesi durumunda ise, Türkiye’den doğrudan yapılacak bir Topluluk Marka başvurusu için Topluluk üyesi olan ülkede yerleşik bir marka vekilinin atanması gerekmektedir.
Gün + Partners Patent – Trademark, gerek Madrid Protokolü kapsamında doğrudan, gerekse iş ilişkisi içinde olduğu Topluluk üyesi olan ülkelerdeki vekilleri aracılığıyla müvekkilleri adına Topluluk Marka Tescil işlemlerini gerçekleştirmektedir.
Madrid Protokolü Sistemi, Türkiye’de yapılmış bir başvuru veya tescile dayanarak tek bir dilde hazırlanan tek bir başvuru formu ile WIPO nezdindeki Uluslararası Büro sicilinde yapılan bir uluslararası marka tescili sonrasında, Protokol’e üye olan 88 ülkede de markanın tescil ettirilmesini sağlayan bir sistemdir. Türkiye Madrid Protokolü’ne 1 Ocak 1999 tarihinde taraf olmuştur.
Madrid Protokolü Sistemi yurtdışında marka tescil ettirmede sağladığı maliyet avantajının yanı sıra tescil sonrası işlemlerde de marka sahibine kolaylık sağlamaktadır. Yurtdışında markanın tescilli olduğu ülkelerde tek tek yapılması gereken yenileme, unvan, adres değişiklikleri veya devir gibi işlemler WIPO nezdindeki Uluslararası Büro’ya yapılan tek bir başvuru ile uluslararası tescilde gerekli değişikliğin yapılması sonrasında, uluslararası tescile bağlı ulusal tesciller yönden de geçerli olmaktadır.
Patent Tescilleri
Patent, yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan bir buluşun sahibine, buluşunu patent başvurusu ile topluma açmasının karşılığında verilen ve buluşu belirli bir süre ile münhasıran kullanma ve yararlanma hakkı veren bir koruma belgesidir. Patent verilebilmesi için buluşun yeni ve buluş basamağına sahip olması ve sanayiye uygulanabilir olması gerekir. Patent hakkı sahibi, koruma süresi içerisinde, buluşun kendisinden başkaları tarafından kullanılmasını önleme hakkına sahiptir.
Patent koruması ülkeseldir, yani patent, o patenti veren ülkede korunur. Türkiye’de de geçerli bir patent edinilmemişse Türkiye’de başka ülkelerden alınan patentlere dayalı olarak patent koruması talep edilemez. Aynı şekilde Türkiye’de patent alınan bir buluşun bir başka ülkede de korunabilmesi için koruma istenilen ülkede geçerli bir patentin alınmış olması gerekir.
Patent başvurularında, tekniğin bilinen durumu ve yenilik araştırmalarının kolaylaştırılması ve ucuzlaştırılması hususunda uluslararası alanda birçok anlaşmalar yapılmıştır. Bunlardan birisi patent başvurularının WIPO nezdinde tek bir elden yapılmasını ve ön araştırma yapılmasını öngören Patent İşbirliği Anlaşması (“PCT”) olup, Türkiye bu anlaşmaya üyedir. Türkiye, patent başvurularının tek bir elden incelenmesi ve tescil edilmesini öngören Avrupa Patent Sözleşmesi’ne (“EPC”) de taraftır. Bu anlaşmalar uyarınca, başvuru sahipleri başvurularının ibraz edilmesini istedikleri her bir ülkeyi belirtmek zorundadır.
Türkiye’de korunması istenen buluşlar için yapılacak patent başvuruları doğrudan TPE’ye başvurarak veya PCT gereğince Cenevre’deki WIPO’ya başvuru yapıp Türkiye’yi belirleyerek ya da Türkiye’nin üyesi olduğu EPC gereğince Münih’teki Avrupa Patent Ofisi (“EPO”) nezdinde Türkiye için de geçerli olacak Avrupa Patenti başvurusunda bulunarak yapılabilir. Bir patent başvurusunun Türkiye’de geçerli olması için, TPE nezdinde doğrudan başvuru yapılması veya Türkiye’yi belirterek WIPO veya EPO nezdinde PCT ve EPC hükümlerine tabi olarak başvurunun yapılması gerekmektedir. TPE’ye doğrudan ya da WIPO vasıtası ile yapılan başvurularda patent verme kararı TPE’ye aittir. Avrupa Patenti başvurularında patent verme kararı ise EPO tarafından verilir. EPO’nun Avrupa Patent verme kararının yayımlanmasından sonra söz konusu patentin Türkiye’de validasyonu TPE tarafından yapılır.
Hem Türkiye’de hem de yurt dışında korunması istenilen buluşlar için yapılacak patent başvuruları için patent sahibinin şahsi imkanları ve ihtiyaçları doğrultusunda farklı yöntemler izlenebilir. Patent İşbirliği Anlaşmasına göre başvuru, sonrasında EPC sistemine göre sözleşme ülkelerini kapsayan tescil veya bireysel Ulusal Başvuru yöntemleri birleşimi kullanılabilir. Önemli olan başvuru sahibinin buluşunu hangi ülkelerde korumak istediğini isabetli olarak belirlemesidir.
Bir başvurunun faydalı model kategorisine daha uygun olduğu durumlarda, başvuru sahibi patent başvurusunu faydalı model başvurusuna dönüştürebilir. İncelemeli patent başvurularında inceleme raporuna itiraz süresi içinde, incelemesiz patentlerde araştırma raporunun yayınlanmasından itibaren altı ay içinde faydalı model belgesi başvurularına dönüştürülebilir. TPE de bu yönde öneride bulunabilir.
Türk Patent yasalarında Türkiye’deki ilaç patentleri için ek koruma belgesi – supplementary protection certificate verilmesini öngören düzenleme yoktur.
Büromuz, TPE, WIPO ve EPO nezdinde patent başvuruları hazırlanması ve takibi, PCT ve EPO başvurularının Türkiye’de geçerli hale getirilmesi (validasyon) hizmetlerini TPE ve EPO nezdinde yetkili patent vekilleri vasıtası ile doğrudan kendisi vermektedir. Başka ülkelerde yapılacak patent başvuruları ile ilgili hizmetleri ise işbirliği içinde bulunduğu yabancı ülke patent vekilleri vasıtası ile sağlamakta ve koordine etmekteyiz.
Doğrudan TPE’ye yapılan Patent başvuruları öncelikle şekli olarak incelenir; şekli incelemenin sonucunda eksiklik bulunmadığı takdirde başvuruya bir başvuru tarihi atanır. İnceleme süreci dört adımdan oluşmaktadır. Tekniğin bilinen durumu araştırması ve daha sonra da buluş basamağı, yenilik ve sanayiye uygulanabilirlik incelemeleri yapılır. Genel olarak, TPE bu incelemeleri kendisi yapmamaktadır. Söz konusu incelemeler Rusya Patent Ofisi, Danimarka Patent Ofisi, İsveç Patent Ofisi, Avusturya Patent Ofisi ve Avrupa Patent Ofisi gibi TPE’nin anlaşmalı olduğu patent ofisleri tarafından yapılmaktadır. TPE başvuruyu anlaşmalı patent ofislerinden birine göndermeden önce dosyanın tam ve uygun olduğundan emin olmalıdır.
Başvuru sahipleri başvuru tarihinden itibaren on beş ay içinde tekniğin bilinen durumunun araştırılmasını istemek ve araştırma ofislerinden birisini seçmek zorundadır. Aksi takdirde başvuru geri alınmış sayılır ve başvurudan doğan haklar kaybolur.
Araraştırma raporu düzenlendikten sonra, Resmi Patent Bülteni’nde altı ay boyunca ilan edilir. Bu süre zarfında başvurunun yayınına herhangi bir üçüncü kişi üçüncü kişiler araştırma raporu hakkında görüş bildirebilirler. Başvuru sahibi bildirilen görüşlere karşı itiraz edebilir veya kendisine bildirilen itirazlara karşı kendisine bildiriminden itibaren üç ay içerisinde cevap verebilir.
Başvuru sahibinin, araştırma raporunun ilanından itibaren üç ay içinde incelemeli patent veya incelemesiz patent sistemlerinden birisini tercih etmediği takdirde başvuru sahibinin “incelemesiz patent sistemini” tercih ettiği kabul edilir. Seçim yapılmadığı veya incelemesiz patent sisteminin seçildiği durumlarda, başvuru sahibinin görüşlerini bildirmesi için gereken sürenin geçmesinden sonra, TPE tarafından, araştırma raporunu ve rapora karşı bildirilen üçüncü kişi görüşlerini dikkate alınmaksızın buluş için “İncelemesiz Patent Belgesi” düzenlenir. İncelemesiz patent sisteminde patent verilmiş olsun olmasın, yedi yıllık koruma süresi içerisinde başvuru sahibi veya herhangi bir üçüncü kişi başvurunun incelemeli patent olarak incelenmesini talep edebilir.
“İncelemeli patent sistemi” seçilmiş ise patent başvurusu patent verilebilirlik araştırması TPE’nin anlaşmalı olduğu patent ofislerinden biri aracılığıyla yapılır.
TPE patent verilebilirlik şartlarının yeterliliği açısından düzenlediği inceleme raporunu başvuru sahibine bildirir ve eksiklikleri gidermesi, istem veya istemlerde değişiklik yapması veya varsa itirazları varsa bildirmesi için altı ay süre vererek başvuru sahibine tebliğ eder. Başvuru sahibinin itiraz etmesi veya değişiklik yapması halinde itiraz ve değişikliklerin değerlendirilmesi için yeniden incelemeyi yapan ofise veya başvuru sahibinin seçeceği diğer bir ofise gönderilir. İkinci inceleme sonucu düzenlenen rapor başvuru sahibine tebliğ edilir, ancak bu kez itiraz veya değişiklikler için üç ay süre verilir. Bu süre içinde de değişiklik veya itiraz olması durumunda üçüncü inceleme talep edilebilir. TPE bu rapor kapsamında başvuru hakkında kesin kararını vererek istemlerin tamamı veya bir kısmı için patent verebilir. Patent kanununda açık bir sınırlama olmamasına rağmen, uygulamada, TPE incelemeleri inceleme raporlarının sonuçlarına göre en fazla üç kere ile sınırlandırmaktadır. Patent İşbirliği Anlaşması’na göre WIPO vasıtası ile yapılan başvurulardaki uluslararası ön inceleme raporu (“IPER”), TPE tarafından birinci inceleme olarak kabul edilmektedir. Ayrıca incelemeler sırasında başvuru sahibinin incelemeyi yapan patent ofisindeki uzmanla görüşmesi ve yazışması TPE tarafından yasaklanmaktadır.
Başvuru sahibi patent verme veya vermeme kararının verilmesine kadar geçen başvuru sürecinde her zaman istemlerde ve tarifnamede değişiklik yapabilir.
Üçüncü incelemenin sonunda patent başvurusuna konu buluşu belirleyen istemlerin patent verilebilmesi için aranan patentlenebilirlik kriterlerini taşımadığı belirlenirse patent başvurusuna konu istemleri kısmen veya tamamen kabul veya reddetmekte; kabul edilen istemler için 20 yıllık koruma sağlayan İncelemeli Patent Belgesi düzenlenmektedir.
Türk milli patent sistemi ile EPC patent sistemi arasında temel farklılıklar vardır: EPO inceleme sürecinde inceleme uzmanı ile iletişim serbest ve buluş sahibinin buluşunu uzmana izah etme imkanı daha iyi iken Türk patent sisteminde başvuru sahibinin inceleme uzmanı ile iletişimde bulunması kısıtlanmış, sadece TPE’ye rapor üzerine verilecek görüş ve itirazlarla sınırlandırılmıştır. EPC’de itirazlar patent verilmesinden sonra yapılabilirken, Türk patent sisteminde itirazların patent verme kararından önce yapılması ve sonuçlandırılması öngörülmüştür. Bunun sonucunda EPO’da itiraz olarak ileri sürülen hususlar, Türk milli patentinde hükümsüzlük davaları açılmasına neden olmaktadır. Ayrıca, PCT başvurularında Türkiye ve EPC’nin ayrı ayrı belirlenmesi halinde PCT başvurusundaki istemlerle EPC sistemindeki istemlerde süreç sonucunda ortaya çıkan farklılıklar Türkiye’de hükümsüzlük sebebi olarak takdim edilmekte hükümsüzlük davalarına dayanak gösterilmektedir.
PCT Sisteminde patent başvuruları uluslararası ve ulusal olmak üzere iki safhadan oluşmaktadır: Uluslararası safhada, uluslararası patent başvurusu yapılır, başvuruda uluslararası başvurunun geçerli olacağı ülkeler belirlenir. 1 Ocak 2004’ten bu yana, tüm başvurular otomatik olarak tüm üye ülkelere sunulmaktadır. Ancak başvuru sahibinin talebi üzerine belirli ülkeler başvurudan çıkartılabilir. Başvuru Cenevre’deki WIPO’ya yapılır ve başvuru üzerine WIPO tarafından uluslararası araştırma raporu düzenlenir. Başvuru sahibinin isteğine bağlı olarak WIPO tarafından uluslararası inceleme raporu da düzenlenir. Bilahare başvuru başlangıçta belirlenen her ülkede tabi olan kurallara uygun olarak yürüyecek ulusal safhaya geçilir. Ulusal safhada başvuruda seçilen her ülkede vekil tayin ederek o ülkenin ulusal mevzuatına göre başvuru işlemleri yürütülür. Bu aşamadan sonra patent başvuruları ilgili ülkelerde yapılmış ulusal patent başvuruları olarak değerlendirilir.
Büromuz, müşterilerinin PCT Sistemi aracılığıyla yapacağı başvuruları doğrudan yapar, takip eder ve ulusal aşamaya geçildiğinde diğer ülkelerdeki ülkesel tescil işlemlerini işbirliği içinde bulunduğu yerel patent vekilleri ve büroları aracılığıyla yürütür ve koordine eder; ayrıca, Türkiye’nin belirlendiği PCT başvurularının Türkiye ulusal aşamasındaki tescil işlemlerini doğrudan yürütür.
EPC sistemi de uluslararası ve ulusal olmak üzere iki safhadan oluşmaktadır: Uluslararası safhada, patent başvurusu yapılır, uluslararası araştırma raporu ve uluslararası inceleme raporu düzenlenir. Bilahare patent verilebilirlik şartları sağlanmış ise başvuruya Avrupa Patenti verilir. Bunun üzerine ulusal safhaya geçilir; Avrupa Patenti verildiğinin ilanından itibaren 3 ay içinde başvuruda seçilen her ülkedeki vekiller vasıtası ile patentin seçilen ülkelerde geçerliliği sağlanır. Bunun için Avrupa Patenti fasikülü Türkçeye tercüme ettirilerek TPE’ye sunulur ve ulusal patent sicilinde ilan olunur. Bu aşamadan sonra patent başvuruları ilgili ülkelerde verilmiş ulusal patentler olarak değerlendirilir.
Büromuz, müşterilerinin EPC sistemi aracılığıyla yapacağı başvuruları doğrudan yapar, takip eder ve ulusal aşamaya geçildiğinde diğer ülkelerdeki ülkesel tescil işlemlerini işbirliği içinde bulunduğu yerel patent vekilleri ve büroları aracılığıyla yürütür ve koordine eder. Ayrıca, yurt dışındaki müşterilerinin EPO tarafından verilen Avrupa Patentlerinin Türkiye için geçerli hale getirilmesi işlemlerini doğrudan yürütmekteyiz.
Koruma talep edilen ülkenin Patent İşbirliği Anlaşması veya Avrupa Patent Sözleşmesi tarafı olmaması veya tescil maliyetleri nedeniyle merkezi başvuru yerine ulusal patent başvurusu yapılması tercih edilebilir. Genelde patent verilebilme şartları bütün ülkeler için aynı veya benzer olmakla birlikte, başvuruları inceleme ve patent verme süreçleri ile maliyetleri ve gereklilikler ülkeden ülkeye farklılıklar gösterebilir.
Gün + Partners Patent – Trademark, uzun yıllardan beri işbirliği yaptığı firmalar ve tecrübeli vekiller vasıtasıyla yurtdışında ulusal patent tescil işlemlerini gerçekleştirmektedir. |
Türkiye’nin de üyesi bulunduğu Paris Sözleşmesi gereğince üye ülkelerden birisinde yapılan bir başvuru, sahibine üye ülkelerde yapacağı başvurular bakımından on iki aylık bir rüçhan hakkı tanır. Örneğin, Türkiye’de patent başvurusu yapılan bir buluş için herhangi bir üye ülkede on iki ay içinde rüçhan başvurusu yapılabilir. Rüçhan başvurusu hem diğerlerinin buluş hakkında patent başvurusu yapmasının önüne geçer hem de bir ülkedeki başvurunun diğer bir ülkedeki sonradan yapılan başvurunun yeniliğini ortadan kaldırmasını önler.
Faydalı Model Tescilleri
Faydalı Model, yeni ve sanayiye uygulanabilir olan buluşların sahiplerine buluşunu topluma açmasının karşılığında buluşu belirli bir süre ile münhasıran kullanma ve yararlanma hakkı veren, patent benzeri bir fikri haktır. Sahibi, faydalı model tesciline dayanarak buluşun kendisinden başkaları tarafından kullanılmasını önleme hakkına sahiptir. Faydalı model koruması ülkeseldir, yani, bir faydalı model sadece faydalı model belgesi veren ülkede korunur.
Türk Patent hukukunda patent sahibine tanınan koruma, faydalı model belgesi sahibine de aynen tanınır. Ancak faydalı model belgesinin koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır ve bu süre uzatılamaz.
Faydalı Model başvurusu TPE’ye yapılır. Başvuru tarihi kesinleştikten sonra başvuru, şekli şartlara uygunluk açısından incelenir. İnceleme sonucunda şekli şartlarda eksiklik veya başvuru konusunun faydalı model belgesi verilemeyecek nitelikte olmadığı tespit edilirse, eksikliklerin giderilmesi, istem veya istemlerde değişiklik yapılması veya itiraz edilebilmesi için başvuru sahibine üç ay süre verilir.
TPE, başvuru sahibinin görüşlerini ve varsa başvurudaki değişiklikleri inceledikten sonra istemlerin tamamı veya bir kısmı için faydalı model belgesi verilmesine ve başvurunun bültende ilanına karar verir.
Başvurunun ilanından itibaren üç ay içinde, menfaati olan her kişi veya kurum faydalı model belgesi verilmesi için yapılan başvuruya gerekçe göstererek itirazda bulunabilir. İtirazlar, itiraz süresi sonunda başvuru sahibine bildirilir. Başvuru sahibi, itirazın tebliği tarihinden itibaren üç ay içinde itirazlara karşı gerekçeli görüşlerini ileri sürebilir veya gerekli görürse istem veya istemleri değiştirebilir veya yapılan itirazları dikkate almaksızın belge verilmesini talep edebilir.
Başvuru sahibinin faydalı model belgesi istemeye hakkı olmadığı iddiası ile ilgili taleplerde karar mercii mahkemedir. Bu tür iddialar için TPE’ye yapılan talepler kabul edilmez.
TPE, başvuru sahibinin itirazlara cevap vermesi için tanınan süre dolduktan sonra, yapılan itirazları dikkate almaksızın faydalı model belgesi verilmesi kararını verir; belge düzenleme ücretinin ödenmesini takiben Faydalı Model Belgesi’ni başvuru sahibine gönderir.
Faydalı Model Belgesi verildikten sonra, üçüncü kişiler şekli eksiklik bulunduğu gerekçesiyle faydalı model belgesinin verilmesine karşı itirazda bulunabilir. Bu itirazı yapabilmek için, yayınlanmış olan faydalı model başvurusuna daha önce itiraz edilmiş olması gerekmez. İtirazın incelenmesi sonucunda haklı bulunması halinde, faydalı model belgesi verilmesi ile ilgili işlemlerin geçersizliğine ve eksikliğin yapıldığı yere kadar geriye dönülerek, işlemlerin yeniden yapılması sonucu doğar.
Endüstriyel Tasarım Tescilleri
Tüketicinin tercihlerinin belirlenmesinde marka, işlevsellik ve kalitenin yanı sıra ürünlerin dış görünümü de etkili olmakta; ürünlerini yeni tasarımlarla tüketiciye sunmayan işletmelerin pazarda rekabet şansı giderek azalmaktadır. Tasarım ve yeni ürün geliştirilmesi rekabette stratejik bir rekabet faktörü haline gelmiştir.
Endüstriyel tasarımlar için edinilecek tescil belgeleri sahiplerine tasarımlarını başvuruları ile topluma açmanın karşılığında tasarımı belirli bir süre ile münhasıran kullanma ve yararlanma hakkı veren bir koruma belgesidir. Sahibi, tasarım tesciline dayanarak tasarımın kendisinden başkaları tarafından kullanılmasını önleme hakkına sahiptir.
Endüstriyel tasarım tescilleri ülkesel koruma sağlar. Başka bir deyişle bir tasarım tescili tescil edildiği ülkede koruma sağlar. Haksız rekabet ve benzeri istisnai haller hariç, başka ülkelerden alınan tescil belgelerine dayalı olarak Türkiye’de tasarım koruması talep edilemez. Tasarımın diğer ülkelerde de korunması istenirse koruma düşünülen ülkelerde ayrıca başvuru yapılması ve tescil ettirilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de geçerli olacak ve korunacak olan tasarım tescil başvuruları TPE’ye yapılır. Türkiye’de korunması istenen tasarımlar için yapılacak başvurular, doğrudan TPE’ye başvurarak yapılabileceği gibi Lahey Anlaşması Sistemi çerçevesinde Cenevre’deki WIPO’ya yapılacak uluslar arası tescil kapsamında Türkiye belirlenerek de yapılabilir. Yurt dışında yapılacak tasarım başvuruları için tasarım sahibinin ihtiyaçları doğrultusunda farklı yöntemler izlenebilir. Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli olması istenen tasarım tescilleri için Topluluk Başvurusu yöntemi seçilebilir. Ya da koruma arzu edilen her ülkede ayrı ayrı Ulusal Başvuru yöntemleriyle endüstriyel tasarım başvuruları yapılabilir.
Büromuz, TPE ve WIPO ve EPO nezdinde tasarım başvuruları hazırlanması, takibi hizmetlerini doğrudan vermekte; OHIM nezdindeki Topluluk Tasarım Başvuruları ile diğer ülkelerdeki tasarım başvuruları ile ilgili hizmetleri işbirliği içindeki yabancı ülke patent vekilleri vasıtası ile vermekte ve koordine etmektedir.
Endüstriyel tasarımların tescil edilmesi için yeni ve ayırt edici olması gerekir. Bunun için yalnız Türkiye’de değil tüm dünyada yeni ve ayırt edici olmaları şarttır. Ancak, Türkiye’de tasarım tescil sistemi incelemesiz bir sistem niteliğinde olduğu için TPE, bu şartlara sahip olmayan tasarım başvurularını kendiliğinden reddetmez; yenilik ve ayırt ediciliği kaldıran hususları ancak üçüncü şahıs itirazları üzerine dikkate alır. Bir itiraz ile karşılaşmayan endüstriyel tasarım başvuruları doğrudan tescil edilirler.
TPE endüstriyel tasarım başvurularını yalnız şekli olarak inceler; başvuru evraklarının eksiksiz ve uygun olması halinde başvuruyu tescil ve ilan edilir. Tasarım tesciline karşı ilandan itibaren altı ay içerisinde TPE nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz kabul edilirse tescilin iptaline karar verilir. Altı aylık sürede itiraz edilmeyen tasarım tescillerine karşı daha sonra yetkili mahkemede hükümsüzlük davası açılabilir.
Lahey Sistemi, ayrıca tescil sonrası işlemlerde kolaylıklar sunmakta, ulusal başvurularda ilgili ülkelerde tek tek yapılması gereken yenileme, unvan, adres değişiklikleri veya devir gibi işlemler Uluslararası Büro’ya yapılan tek bir başvuru ile gerçekleştirilebilir.
Büromuz, Lahey Sistemi aracılığıyla yapılan uluslararası başvuru, tescil, değişiklik ve güncelleme hizmetleri vermektedir.
Büromuz, doğrudan OHIM’e veya başka yabancı ülkelerde yapılacak başvurular söz konusu olduğunda işbirliği yaptığı AB üyesi ülkelerde yerleşik vekiller aracılığıyla Topluluk Tasarım Tescil işlemlerini gerçekleştirmekte ve koordine etmektedir.
Lahey Anlaşması veya Topluluk Tasarım başvurusu sistemlerinin herhangi bir nedenle uygun olmadığı durumlarda tasarım hakları koruma arzu edilen ülkede doğrudan da tescil ettirilebilir. Tasarım tescil yasaları, tescil prosedürleri ve maliyetleri ile koruma durumu ülkeden ülkeye farklılıklar gösterebilmektedir.
Büromuz, dünyanın her ülkesinde işbirliği yaptığı firmalar ve vekiller vasıtası ile Türkiye dışındaki, tasarım koruması sağlayan bütün ülkelerde tasarım tescil hizmetleri vermekte ve koordine etmektedir.
Alan Adı Tescilleri
Alan adları, Internet üzerinde bulunan web sitelerinin adresini belirlemek için kullanılan IP (Internet Protokol) numarasını tanımlayan isimlerdir. İnternet üzerinden ticaretin önem kazanmasının bir sonucu olarak firmalar alan adlarını tıpkı marka gibi koruma gereği duymakta ve alan adlarının sahiplerinden başka kişiler tarafından alınması halinde ihlaller söz konusu olabilmektedir.
Türkiye’de uzantısı “.tr” olan alan adlarını tahsise yetkili kurum şu an için Ortadoğu Teknik Üniversitesi’dir. 07 Kasım 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan yeni İnternet Alan Adları Yönetmeliği gereğince en geç iki yıl içerisinde “TRABİS” (.tr ağ bilgi sistemi) sisteminin faaliyete geçmesi öngörülmüştür. TRABİS faaliyete geçene kadar mevcut işleyiş devam edecek, TRABİS sisteminin işlerlik kazanması ile, bu yetki Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından yetkilendirilecek kayıt kuruluşlarına geçecektir. .
Büromuz, müvekkillerine alan adı başvuruları ve alımı konusunda danışmanlık ve vekillik hizmeti vermektedir.
07 Kasım 2010 tarihinde yayınlanan İnternet Alan Adları Yönetmeliği uyarınca, TRABİS’in (.tr ağ bilgi sistemi) faaliyete geçmesinden on iki ay sonra “a.tr” yapısındaki alan adlarının da tahsisi mümkün olacaktır.
Yenileme ve Uzatmalar
Yenileme başvurusu, marka koruma süresinin bitiminden önceki 6 ay içinde veya cezalı ücret ödenmesi koşuluyla koruma süresinin bitiminden sonraki 6 ay içinde yapılabilir. Yenileme prosedürünün tamamlanması ile birlikte, Türk Patent Enstitüsü tarafından marka yenileme belgesi hazırlanır.
Sürenin bitiminden sonraki 6 ay içinde yenilenmeyen markalar hükümden düşer, ancak, marka sahibi 2 yıl içinde markasını yeniden canlandırma imkanına sahiptir. Bu iki yıllık süre içinde marka sahibi aynı veya benzer markalar için yapılacak başvurulara itiraz ederek ret ettirebilir; ancak, kendisi yeni bir marka başvurusu yaparak süresi biten markasının yenisini yeni baştan başvuru yolunu takip ederek yeniden edinebilir.
Süresinde ödenmeyen yıllıklar, altı aylık ek süre dahilinde cezalı olarak ödenebilir. Yıllıkların patent veya faydalı model başvuru tarihinin yıldönümünde veya cezalı süre içerisinde ödenmemesi durumunda patent veya faydalı model hakkı bu ücretin son ödeme tarihi itibariyle sona erer. Vade tarihinde yıllık ücretleri ödenmediği için hükümden düşmüş bulunan patent veya faydalı model belgelerinin ücret tarifesinde belirtilen geçmiş yıllara ait ücretleri, bu ücretlerin iki katı ek bir ücretle birlikte TPE’nin bildirim tarihinden itibaren 6 ay içerisinde ödendiği takdirde patent veya faydalı model belgesi hakkı devam eder.
Tasarımın yenilenmesi ve yenileme ücretlerinin ödenmesi, koruma süresinin sona erdiği ayın son gününden önceki 6 ay içinde yapılmalıdır. Bu sürenin kaçırılması durumunda, sürenin sona ermesinden sonraki 6 aylık süre içinde cezalı ücret ödenerek yenilenebilir. Süresi içinde yenilenmeyen tasarımların koruma hakkı sona erer ve tasarım tescili son bulur. Birden fazla tasarım içeren çoklu tasarım tescillerinde kısmi yenileme yapmak mümkündür.
JENERİK ALAN ADLARI
Jenerik alan adları “.com, .net, .org, .biz, .edu, .mobi, .info, .tv, .name…” gibi uzantıları kapsar ve tescil süresi bitiminde tescil edilen uzantıya göre 1, 2, 3, 5, 10, 20 ve 100 yıl olmak üzere süre uzatımı yapılması mümkündür.
“.tr” SONLU ALAN ADLARI
“.tr “ülke kodlu alan adları tahsis süresi bitiminde 1 yıldan 5 yıla kadar sürelerle uzatılabilir.
CLTD. Ülke seviyesinde ALAN ADLARI
Birçok ülke kendileri için farklı seviyede alan adları belirlemekte; bunlar alan adının sonuna “.tr “’de olduğu gibi eklerle ayrıştırılmaktadır. Her ülkenin kendi sistemine göre farklı yenileme ve uzatma seçenekleri mevcuttur.
İşlem Değişiklik ve Güncellemeleri
TPE ve diğer kurumlar nezdinde yaptırılan tescillerin kayıtlarının güncel olması, bunlar üzerinde yapılan devir, birleşme ve lisans gibi işlemlerin başkalarına karşı ileri sürülebilmesi için sicillerine tescil ettirilmeleri şarttır. Ayrıca hak sahibinin unvanı, adresi ve şirket nevinde olacak değişikliklerin zamanında sicil kayıtlarına yansıtılması kayıtların güncel olmaması halinde ortaya çıkabilecek sorunları engellemek için son derece önemlidir.
Büromuz müşterilerinin tescilli haklarını ilgilendiren devir, birleşme, lisans, rehin, haciz işlemleri ile şirket nev’i, unvan ve adres değişikliklerini sicile kayıt ettirerek kayıtların güncellenmesini sağlamaktadır.
Diğer Tescil Hizmetlerimiz
Coğrafi İşaretler
Bir malın coğrafi kökenini gösteren, belirli bir bölge ile özdeşleşmiş ve o bölgede üretilen ürünleri çağrıştıran işaretlere coğrafi işaretler denmektedir. Coğrafi işaretler menşe adı ve mahreç işareti olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Diğer fikri mülkiyet haklarından farklı olarak coğrafi işaretlerin tescili, sahibine bir tekel hakkı sağlamaz. Menşe adları, sicilde belirtilen bölgede faaliyet gösteren diğer üreticiler tarafından da, sicilde belirtilen ürünler ve ambalajları üzerinde ve yine sicilde gösterilen kalite, ün ve diğer özellikleri taşımaları kaydıyla kullanılabilir. Mahreç işaretlerinin kullanımı için ise ürünün üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerin en az birinin sicilde belirlenen yöre, alan veya coğrafi bölge sınırları içerisinde yapılmış olması ve ürünün sicilde gösterilen kalite, ün ve diğer özellikleri taşıması şarttır.
Coğrafi işaretlerin tescili için ürünün üreticisi olan gerçek veya tüzel kişiler, tüketici dernekleri, konu ve coğrafi yöre ile ilgili kamu kuruluşları Türk Patent Enstitüsü nezdinde başvuruda bulunabilir. Başvurularda, diğerleri yanında, tescili istenen menşe veya mahreç işareti ile ilgili ürünün adı, ürünün tanımı, ürünün ve gerekiyorsa hammaddenin fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve benzeri özelliklerini açıklayıcı teknik bilgiler ve yöre alan veya bölgenin coğrafi sınırlarını açıkça tanımlayan ve belirleyen bilgi ve belgeler, üretim tekniğine ve varsa yerel özel üretim teknik ve şartlarına ilişkin bilgiler, denetleme biçimini ayrıntılı olarak açıklayan bilgilerin ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak verilmesi gerekir.
Başvurular TPE tarafından incelenir, varsa eksiklikler tamamlattırılır; gerekirse ilgili teknik bilgilerin kanıtlanması için uzman kamu kuruluşu veya üniversitelere inceleme yaptırabilir. Kanunda belirtilen şartları karşılayan başvurular Resmi Gazetede, en yüksek tirajlı gazetelerden ikisinde ve bir yerel gazetede yayınlanır. Resmi gazetede ilan tarihinden itibaren altı ay içerisinde hakkında herhangi bir itiraz olmayan coğrafi işaret başvuruları yayın tarihi itibariyle kesinlik kazanır ve tescil edilir.
Büromuz, coğrafi işaret başvuruları hazırlanması ve takibi hizmetlerini doğrudan vermektedir.
Entegre Devre Topografyaları
Entegre devre topografyası entegre devreyi oluşturan tabakaların üç boyutlu dizilimini gösteren, üretim amacıyla hazırlanmış ve herhangi bir formatta sabitlenmiş görüntüler dizisi olup, her görüntü entegre devrenin üretiminin herhangi bir aşamasındaki yüzeyin tamamının veya bir kısmının görünümüdür.
Orijinal niteliğe sahip entegre devre topografyaları tescil belgesi verilerek korunur. Bir entegre devre topografyası, tasarlayıcısının kendi fikri çabasının sonucunda ortaya çıkmış ve tasarlama sırasında entegre devre üreticileri ve tasarlayıcıları arasında bilinmiyorsa orijinal sayılır. Koruma entegre devre topografyasının dayandığı içerik, işlem süreci, sistem, teknik veya topografyanın kendisi dışında topografyada sabitlenmiş bilgiye uygulanmaz. Koruma entegre devrenin herhangi bir üründe kullanılmasına bağlı değildir.
Sağlanan korumadan Türkiye’de mukim ve faal kişiler ile uluslararası anlaşmalara üye olan veya bu konuda Türkiye’ye fiili karşılıklılık sağlayan ülkelerin uyruğundaki gerçek ve tüzel kişiler yararlanabilir.
Entegre devre topografyası için, hak sahibi tarafından veya onun izniyle ilk kez ticari açıdan piyasaya sürüldüğü tarihten itibaren iki yıl içinde tescil başvurusunun yapılmış olması kaydıyla; piyasaya sürüm tarihinden, hiç sürülmemişse tescil başvuru tarihinden itibaren on yıl süre ile koruma sağlanır. Koruma süresi onuncu yılın takvim yılının bitiminde sona erer.
Büromuz, entegre devre topografya başvuruları hazırlanması, takibi hizmetlerini doğrudan vermektedir.
Bitki Çeşitleri
Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun yeni bitki çeşitlerinin ve ıslahçı haklarının, tescil ettirilmek suretiyle korunmasını öngörmektedir. Tescil edilerek korumaya hak kazanılabilmesi için bitki çeşidinin yeni, farklı, yeknesak ve sabit olması gerekmektedir.
Bitki çeşitleri Kanun ve Yönetmelikte belirtilen şartların yerine getirilmesi koşuluyla ıslahçı hakkı verilerek korunur. Islahçı hakkı koruması, sahibine, tescil edilen bitki çeşidi ile ilgili olarak üretim, çoğaltma, satma, ithal veya ihraç etme gibi haklar sağlamaktadır. Koruma süresi çeşide bağlı olarak yirmi beş ila otuz yıl sürelidir.
Yeni bitki çeşitlerinin tescili, 2008 senesinden bu yana Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü (TÜGEM) tarafından yürütülmektedir.
Sağlanan korumadan Türkiye’de mukim ve faal gerçek ve tüzel kişiler ile ülkemizin de taraf olduğu UPOV – Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Uluslararası Birliği Sözleşmesi’ne göre başvuru hakkına sahip kişiler yararlanır.
Islahçı hakkı başvuruları şeklen ve esasen incelenir ve öngörülen şartları yerine getirdiği tespit edilen başvurular kütüğe kaydedilerek hususi bültende ilan edilir. İlandan itibaren 3 ay içinde ilgililerce başvuruya karşı itiraz edilebilir. Başvuru sahibi itirazlara cevap verebilir ya da başvurusunda değişiklikler yapabilir.
Başvurularda bitki çeşidi için belirtilecek isim UPOV Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelere bildirilir. Söz konusu ülkelerin yetkili kuruluşları isim hakkında görüş bildirebilir.
Yapılan incelemeler sonucunda şartlarını taşıdığı tespit edilen ve ismi de uygun bulunan bitki çeşidi için Islahçı Hakkı ilgili kütüğe kaydedilir ve sahibine Islahçı Hakkı Belgesi verilir. Islahçı hakkı tescili otuz gün içinde özel bültende ilan edilir. Tescilin ilanından itibaren otuz gün içinde ilgililer tescile karşı yasada belirtilen işlemlerde eksiklik yapıldığı gerekçesi ile itiraz edebilir. Eksiklik tespit edildiği takdirde tescilin iptaline ve işlemlerin eksiklik tespit edilen noktadan itibaren yeniden yapılmasına karar verilir.
Islahçı Hakkı korumasının sürdürülebilmesi için her yıl Ocak ayında yıllık ücret ödenmesi gerekir. Aksi takdirde ücretin ödenmesi gereken son gün itibariyle hak kendiliğinden hükümsüz hale gelir. Mücbir sebeple ödeme yapılamamış olması halinde altı ay içinde başvurmak kaydı ile, ilan edilerek ve ilgililerin görüşleri alındıktan sonra hükümsüzlük durumu kaldırılıp, hak geriye ihdas edilebilir. Hak sahibi hakkın yürürlükte olduğu sürece korunan çeşidin genetik yapılarının devamından, istenildiği takdirde çeşide ait numuneyi saklamaktan sorumludur, aksi halde ıslahçı hakkı iptal edilebilir.
Büromuz, bitki çeşitlerinin tescil ettirilerek Islahçı Hakkı Belgesi başvuruları hazırlanması, takibi hizmetlerini doğrudan vermektedir.
İzleme Hizmetlerimiz
Fikri mülkiyet hakları temel olarak tescil ettirilmeden de genel hükümlere göre korunurlar. Fikri mülkiyet haklarının daha etkin olarak korunabilmesi için dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye’de de, tescil sistemi benimsenmiş olup tescil ettirilen haklar daha güçlü korumaya hak kazanmaktadır. Tescil bazı hallerde fikri mülkiyet haklarının doğumu için şart olduğu gibi, çoğu hallerde de fikri mülkiyet haklarının ihtilafsız olarak oluşturulmasına ve kamuya duyurulmasına da imkân vermektedir.
Ülkelerin tescil sistemleri, ilgililerin haksız veya mütecaviz başvurularından haberdar olmasına ve itiraz ve sair yollarla haklarını koruyabilmelerine imkân vermektedir. Bu aynı zamanda haksız tescilleri önlemenin etkin yollarından birisidir. Bütün bunların sonucunda fikri mülkiyet hakları tescilleri çoğu zaman gerçek hak sahipliğini göstermekte, tescil ile uyumlu olmayan gerçek hak sahipliği durumları istisnai olarak ortaya çıkmaktadır.
Başkalarının Türkiye’de ve Türkiye dışındaki başvuruları ve tescilleri birçok bakımdan henüz bir başvuruya konu olmamış hakları ilgilendirebileceği gibi, işlemleri süren başvuruları ve hatta yapılmış tescilleri bile etkileyebilmekte; zamanında müdahale edilmediği zaman haksız tesciller ortaya çıkabilmektedir. Bir tescil bir kere ortaya çıktığında ise ya sahibinin rızası ya da bir mahkeme kararı ile ortadan kaldırılabilmekte, bu da uzun zamana, emeğe ve paraya mal olmaktadır.
Bu önemi nedeniyle fikri mülkiyet hakları için yapılan başvuruların ilk ilan edildikleri anda, henüz başvuru sürecinde iken tespit edilerek itiraz ve yasal başvuru haklarının zamanında kullanılabilmesini mümkün kılan dünya çapında izleme hizmetleri ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Bu konuda tüm dünya veya ülke çapında hizmet veren uzmanlaşmış, birçok izleme kuruluşu ortaya çıkmıştır. Türkiye’de de 1995 yılındaki fikri mülkiyet hakları atılımından sonra izleme hizmetleri verilmeye başlamış ve gelişmiştir. Ticaretin ve fikri mülkiyet haklarının küreselleşmesi karşısında başvuruların tüm dünya çapında izlenmesi ve itirazların yapılması gerekmektedir. İzleme hizmetleri fikri haklar portföyünün iyi yönetimi ve haksız ve izinsiz tescillere karşı proaktif bir şekilde korunması ve için vazgeçilmez önemi haizdir.
İzleme hizmetinin amacı haksız ve tecavüz ihtimali olan başvuruların belirlenmesidir. Hak sahibi, izleme kuruluşu tarafından ihlal ihtimali yarattığı tespit edilen başvuruları değerlendirecek ve bunların arasından gerçekten haksız ve ihlal teşkil edecek olan başvuruların belirleyerek uygun yasal yollara başvuracaktır. Büromuz elde edilen izleme sonuçlarını müşterileri adına değerlendirmekte; haksız ve ihlal yaratanları belirledikten sonra müşterilerine tavsiyelerde bulunmaktadır. Büromuzun sunduğu izleme hizmetinde izleme sonuçlarına, sonuçlar üzerinde, müşteri adına durum değerlendirmesi yapmak ve izlenecek yollar hakkında bilgi verip tavsiyede bulunmak suretiyle katma değer ilave edilmektedir.
Büromuz, Türkiye’deki başvuruları doğrudan kendisi, uluslararası alanda ve diğer ülkelerde yapılan başvuruları ise işbirliği içinde bulunduğu uluslararası izleme kuruluşları vasıtası ile izlemek ve izleme sonuçlarını uzman hukukçulardan görüşler de alarak bizzat kendisi değerlendirmek suretiyle katma değerli izleme hizmetleri vermektedir.Büromuz uluslararası alanda izleme hizmetleri konusunda lider olan Corsearch Edital firması ile işbirliği yapmaktadır.
İtiraz Hizmetlerimiz
Türkiye’de yapılan tescil başvuruları sırasında hem yayınlanan başvurulara karşı ve hem de TPE’ye yapılan başvuru veya itirazlar hakkında TPE tarafından verilen kararlara karşı itiraz edilebilir; başkaları tarafından yapılacak itirazlara karşı cevaplar verilebilir.
Fikri mülkiyet tescil sistemleri gelişmiş olan ülkelerde tescil süreçlerinde hem tescil makamlarına yapılan başvurulara karşı itiraz edilmesi hem de ilgili tescil kuruluşlarının tescil süreci ile ilgili kararlarına karşı itiraz edilmesi imkanı getirilmiştir. Böylelikle hem haksız tescillerin önlenmesi hem de tescil kurumlarının daha sağlıklı tescil kararları vermesinin sağlanması amaçlanmaktadır.
İtirazlar, haksız bir tescil başvurusu yapıldığında veya tescil kurumu tarafından isabetsiz bir karar verildiğinde daha en başında yapılabilecek yasal başvuru haklarından ilkidir. Zamanında ve etkin olarak yapılacak bir itiraz, fikri mülkiyet hakkı sahibi ile sonraki haksız başvuruyu yapan ve başvuruyu tescil edip etmemek yönünde karar verecek olan tescil kurumları arasında yıllar sürebilecek bir ihtilafı en başında önleme imkanı verir. Dolayısı ile itirazlar hak sahibi ile başvuru sahibi ve tescil kurumu arasındaki ihtilafın ilk ve en belirleyici noktasıdır.
Öte yandan tescil kurumuna yapılan itirazların kapsamının ileride değiştirilmesine kısıtlar getirilmiş olması nedeniyle itirazın ilk başta yapıldığı anda ihtilafın sonuna kadar izlenilecek stratejinin de daha en başından belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle itirazın nasıl ve hangi kapsamda yapıldığı fikri mülkiyet haklarının haksız tescillere karşı korunmasında hayati önemi haizdir.
Büromuz, itirazın yıllar sürebilecek bir ihtilafın ilk ve en önemli adımını teşkil ettiği ve müşterinin stratejisinin belirlediğinin bilinci içinde hareket ederek, gerek başvuruların yayınına gerekse TPE tarafından verilen kararlara karşı, fikri mülkiyet hakları konusunda dava tecrübesine de sahip avukatlardan oluşan marka vekilleri vasıtası ile kapsamlı itirazlar yapmaktadır.
İtiraz Hizmetlerimiz
Türkiye’de yapılan tescil başvuruları sırasında hem yayınlanan başvurulara karşı ve hem de TPE’ye yapılan başvuru veya itirazlar hakkında TPE tarafından verilen kararlara karşı itiraz edilebilir; başkaları tarafından yapılacak itirazlara karşı cevaplar verilebilir.
Fikri mülkiyet tescil sistemleri gelişmiş olan ülkelerde tescil süreçlerinde hem tescil makamlarına yapılan başvurulara karşı itiraz edilmesi hem de ilgili tescil kuruluşlarının tescil süreci ile ilgili kararlarına karşı itiraz edilmesi imkanı getirilmiştir. Böylelikle hem haksız tescillerin önlenmesi hem de tescil kurumlarının daha sağlıklı tescil kararları vermesinin sağlanması amaçlanmaktadır.
İtirazlar, haksız bir tescil başvurusu yapıldığında veya tescil kurumu tarafından isabetsiz bir karar verildiğinde daha en başında yapılabilecek yasal başvuru haklarından ilkidir. Zamanında ve etkin olarak yapılacak bir itiraz, fikri mülkiyet hakkı sahibi ile sonraki haksız başvuruyu yapan ve başvuruyu tescil edip etmemek yönünde karar verecek olan tescil kurumları arasında yıllar sürebilecek bir ihtilafı en başında önleme imkanı verir. Dolayısı ile itirazlar hak sahibi ile başvuru sahibi ve tescil kurumu arasındaki ihtilafın ilk ve en belirleyici noktasıdır.
Öte yandan tescil kurumuna yapılan itirazların kapsamının ileride değiştirilmesine kısıtlar getirilmiş olması nedeniyle itirazın ilk başta yapıldığı anda ihtilafın sonuna kadar izlenilecek stratejinin de daha en başından belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle itirazın nasıl ve hangi kapsamda yapıldığı fikri mülkiyet haklarının haksız tescillere karşı korunmasında hayati önemi haizdir.
Büromuz, itirazın yıllar sürebilecek bir ihtilafın ilk ve en önemli adımını teşkil ettiği ve müşterinin stratejisinin belirlediğinin bilinci içinde hareket ederek, gerek başvuruların yayınına gerekse TPE tarafından verilen kararlara karşı, fikri mülkiyet hakları konusunda dava tecrübesine de sahip avukatlardan oluşan marka vekilleri vasıtası ile kapsamlı itirazlar yapmaktadır.
Uluslararası Hizmetlerimiz
Uluslararası Marka Tescili
Madrid Protokolüne Göre Uluslararası Marka Tescili
Madrid Protokolü Sistemi, bir dilde hazırlanan tek bir başvuru formu ile seksen sekiz üye ülkede marka tesciline izin vermektedir. Bu başvurular WIPO nezdindeki Uluslararası Büro sicilinde yapılmaktadır. Türkiye Madrid Protokolü’ne 1 Ocak 1999 tarihinde taraf olmuştur. Madrid Protokolü Sistemi, yurtdışında marka tescil ettirmede sağladığı maliyet avantajının yanı sıra tescil sonrası işlemlerde de marka sahibine kolaylık sağlamaktadır. Yurtdışında markanın tescilli olduğu ülkelerde tek tek yapılması gereken yenileme, unvan, adres değişiklikleri veya devir gibi işlemler WIPO nezdindeki Uluslararası Büro’ya yapılan tek bir başvuru ile uluslararası tescilde gerekli değişikliğin yapılması sonrasında, uluslararası tescile bağlı ulusal tesciller yönden de geçerli olmaktadır.
Avrupa Topluluğu Marka Tescili
Topluluk Marka Sistemi, İç Pazar Uyum Ofisi’ne (OHIM) yapılan tek bir başvuru ile tüm Avrupa Birliği ülkelerinde marka koruması sağlayan bir sistemdir.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne henüz üye olmaması nedeniyle Topluluk Marka başvuruları Türkiye’den sadece Madrid Protokolü kapsamında yapılabilmektedir. Madrid sisteminin tercih edilmemesi durumunda ise, Türkiye’den doğrudan yapılacak bir Topluluk Marka başvurusu için Topluluk üyesi olan ülkede yerleşik bir marka vekilinin atanması gerekmektedir.
Gün + Partners Patent – Trademark, gerek Madrid Protokolü kapsamında doğrudan, gerekse iş ilişkisi içinde olduğu Topluluk üyesi olan ülkelerdeki vekilleri aracılığıyla müvekkilleri adına Topluluk Marka Tescil işlemlerini gerçekleştirmektedir.
Yurtdışı Ulusal Marka Tescilleri
Koruma talep edilen ülkenin Madrid Protokolü veya Avrupa Topluluğu üyesi olmadığı ya da marka tescil ettirilecek ülkelerin sayısı nedeniyle Protokol ve Topluluk aracılığıyla başvuru yapmanın maliyet veya diğer nedenlerle avantajlı olmadığı durumlarda, ilgili ülke marka tescil kurumu nezdinde yabancı vekiller aracılığıyla marka başvurusu yapılması mümkündür. Marka tescil prosedürleri ve maliyetleri ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir.
Gün + Partners Patent – Trademark, iş ilişkisi içinde olduğu deneyimli vekiller aracılığıyla müvekkilleri adına yurtdışında ulusal marka tescil işlemlerini gerçekleştirmektedir.
Uluslararası Patent – Faydalı Model Tescili
Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) Merkezi Başvuru Sistemi
PCT Sistemi, tek bir dilde hazırlanan tek bir başvuru formu ile Anlaşmaya taraf olan 142 ülkede geçerli olabilecek bir patent başvurusu yapılmasına imkan veren bir uluslararası patent başvuru sistemdir.
PCT Sisteminde patent başvuruları uluslararası ve ulusal olmak üzere iki safhadan oluşmaktadır: Uluslararası safhada, uluslararası patent başvurusu yapılır, başvuruda uluslararası başvurunun geçerli olacağı ülkeler belirlenir. 1 Ocak 2004’ten bu yana, tüm başvurular otomatik olarak tüm üye ülkelere sunulmaktadır. Ancak başvuru sahibinin talebi üzerine belirli ülkeler başvurudan çıkartılabilir. Başvuru Cenevre’deki WIPO’ya yapılır ve başvuru üzerine WIPO tarafından uluslararası araştırma raporu düzenlenir. Başvuru sahibinin isteğine bağlı olarak WIPO tarafından uluslararası inceleme raporu da düzenlenir. Bilahare başvuru başlangıçta belirlenen her ülkede tabi olan kurallara uygun olarak yürüyecek ulusal safhaya geçilir. Ulusal safhada başvuruda seçilen her ülkede vekil tayin ederek o ülkenin ulusal mevzuatına göre başvuru işlemleri yürütülür. Bu aşamadan sonra patent başvuruları ilgili ülkelerde yapılmış ulusal patent başvuruları olarak değerlendirilir.
Büromuz, müşterilerinin PCT Sistemi aracılığıyla yapacağı başvuruları doğrudan yapar, takip eder ve ulusal aşamaya geçildiğinde diğer ülkelerdeki ülkesel tescil işlemlerini işbirliği içinde bulunduğu yerel patent vekilleri ve büroları aracılığıyla yürütür ve koordine eder; ayrıca, Türkiye’nin belirlendiği PCT başvurularının Türkiye ulusal aşamasındaki tescil işlemlerini doğrudan yürütür.
Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC) Merkezi Tescil Sistemi
EPC sistemi, PCT’dan daha farklı ve ileri bir sistemdir ve patent başvurularının tek bir elden merkezi bir ofis vasıtası ile incelenmesini ve patente bağlanmasını verilecek patentin üye ülkelerden geçerli olmasını öngörür. EPC sisteminde tek bir dilde hazırlanan tek bir başvuru formu ile Anlaşmaya taraf olan 38 ülkede geçerli olacak patent alınabilir. Patent işlemleri EPO tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Başvuru sahibi başlangıçta patentinin geçerli olacağı üye ülkeleri belirleyebilir ve daha az sayıda ülkeyi seçebilir. EPO tarafından Avrupa Patenti verilmesi üzerine patentin Türkiye ve diğer EPC ülkeleri için geçerliliğinin sağlanması gerekir.
EPC sistemi de uluslararası ve ulusal olmak üzere iki safhadan oluşmaktadır: Uluslararası safhada, patent başvurusu yapılır, uluslararası araştırma raporu ve uluslararası inceleme raporu düzenlenir. Bilahare patent verilebilirlik şartları sağlanmış ise başvuruya Avrupa Patenti verilir. Bunun üzerine ulusal safhaya geçilir; Avrupa Patenti verildiğinin ilanından itibaren 3 ay içinde başvuruda seçilen her ülkedeki vekiller vasıtası ile patentin seçilen ülkelerde geçerliliği sağlanır. Bunun için Avrupa Patenti fasikülü Türkçeye tercüme ettirilerek TPE’ye sunulur ve ulusal patent sicilinde ilan olunur. Bu aşamadan sonra patent başvuruları ilgili ülkelerde verilmiş ulusal patentler olarak değerlendirilir.
Büromuz, müşterilerinin EPC sistemi aracılığıyla yapacağı başvuruları doğrudan yapar, takip eder ve ulusal aşamaya geçildiğinde diğer ülkelerdeki ülkesel tescil işlemlerini işbirliği içinde bulunduğu yerel patent vekilleri ve büroları aracılığıyla yürütür ve koordine eder. Ayrıca, yurt dışındaki müşterilerinin EPO tarafından verilen Avrupa Patentlerinin Türkiye için geçerli hale getirilmesi işlemlerini doğrudan yürütmekteyiz.
Yurtdışı Ülkesel Patent Tescilleri
Koruma talep edilen ülkenin Patent İşbirliği Anlaşması veya Avrupa Patent Sözleşmesi tarafı olmaması veya tescil maliyetleri nedeniyle merkezi başvuru yerine ulusal patent başvurusu yapılması tercih edilebilir. Genelde patent verilebilme şartları bütün ülkeler için aynı veya benzer olmakla birlikte, başvuruları inceleme ve patent verme süreçleri ile maliyetleri ve gereklilikler ülkeden ülkeye farklılıklar gösterebilir. Gün + Partners Patent – Trademark, uzun yıllardan beri işbirliği yaptığı firmalar ve tecrübeli vekiller vasıtasıyla yurtdışında ulusal patent tescil hizmetleri sunmaktadır.
Uluslararası Endüstriyel Tasarım Tescili
Lahey Anlaşması Sistemi
Lahey Sistemi, Türkiye’de yapılmış bir başvuru veya tescile dayanarak tek bir dilde hazırlanan tek bir başvuru formu ile anlaşmaya taraf olan otuz dört ülkede tasarım tescili kazanılmasını düzenleyen bir sistemdir. Türkiye Lahey Anlaşması’nın Cenevre Metni’ne 1 Ocak 2005 tarihinde taraf olmuştur.
Lahey Sistemi, ayrıca tescil sonrası işlemlerde kolaylıklar sunmakta, ulusal başvurularda ilgili ülkelerde tek tek yapılması gereken yenileme, unvan, adres değişiklikleri veya devir gibi işlemler Uluslararası Büro’ya yapılan tek bir başvuru ile gerçekleştirilebilir.
Büromuz, Lahey Sistemi aracılığıyla yapılan uluslararası başvuru, tescil, değişiklik ve güncelleme hizmetleri vermektedir.
Avrupa Popluluğu Tasarımı
Avrupa Birliği’nin Topluluk Tasarım Sistemi, İç Pazar Uyum Ofisi’ne (OHIM) yapılan tek bir başvuru ile tüm Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli tasarım tescil ve koruması sağlamaktadır. Türkiye, Avrupa Birliği’ne henüz üye olmadığı için Türk vekiller henüz doğrudan Topluluk Tasarım başvuruları başvurusu yapamamaktadır. Türkiye’den doğrudan OHIM’e yapılacak bir Topluluk Tasarım başvurusu için Topluluk üyesi olan ülkede yerleşik bir vekilin atanması gerekmektedir. Bununla birlikte Türkiye’den sadece Lahey Sistemine göre yapılan tasarım başvurularında OHIM de seçilmek suretiyle dolaylı yoldan Topluluk Tasarım başvuruları yapılabilir.
Büromuz, doğrudan OHIM’e veya başka yabancı ülkelerde yapılacak başvurular söz konusu olduğunda işbirliği yaptığı AB üyesi ülkelerde yerleşik vekiller aracılığıyla Topluluk Tasarım Tescil işlemlerini gerçekleştirmekte ve koordine etmektedir.
Yurtdışı Ulusal Tesciller
Lahey Anlaşması veya Topluluk Tasarım başvurusu sistemlerinin herhangi bir nedenle uygun olmadığı durumlarda tasarım hakları koruma arzu edilen ülkede doğrudan da tescil ettirilebilir. Tasarım tescil yasaları, tescil prosedürleri ve maliyetleri ile koruma durumu ülkeden ülkeye farklılıklar gösterebilmektedir.
Büromuz, dünyanın her ülkesinde işbirliği yaptığı firmalar ve vekiller vasıtası ile Türkiye dışındaki, tasarım koruması sağlayan bütün ülkelerde tasarım tescil hizmetleri vermekte ve koordine etmektedir.
Uluslararası Yenileme ve Uzatmalar
Büromuz yurtdışında başka ülkelerde ve kurumlardaki marka ve tasarım tescillerinin yenilemelerini, patent ve faydalı modellerin yıllık ödemelerini takip ederek, bu hakların tescil edildiği merciler gereğince doğrudan veya işbirliği içinde olduğu vekiller aracılığı ile gerekli ödemelerin yapılması hizmetlerini koordine etmektedir.
Uluslararası İşlem Değişiklik ve Güncellemeleri
TPE ve diğer kurumlar nezdinde yaptırılan tescillerin kayıtlarının güncel olması, bunlar üzerinde yapılan devir, birleşme ve lisans gibi işlemlerin başkalarına karşı ileri sürülebilmesi için sicillerine tescil ettirilmeleri şarttır. Ayrıca hak sahibinin unvanı, adresi ve şirket nevinde olacak değişikliklerin zamanında sicil kayıtlarına yansıtılması kayıtların güncel olmaması halinde ortaya çıkabilecek sorunları engellemek için son derece önemlidir.
Büromuz müşterilerinin tescilli haklarını ilgilendiren devir, birleşme, lisans, rehin, haciz işlemleri ile şirket nev’i, unvan ve adres değişikliklerini sicile kayıt ettirerek kayıtların güncellenmesini sağlamaktadır.
Uluslararası İzleme Hizmetlerimiz
Fikri mülkiyet hakları temel olarak tescil ettirilmeden de genel hükümlere göre korunurlar. Fikri mülkiyet haklarının daha etkin olarak korunabilmesi için dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye’de de, tescil sistemi benimsenmiş olup tescil ettirilen haklar daha güçlü korumaya hak kazanmaktadır. Tescil bazı hallerde fikri mülkiyet haklarının doğumu için şart olduğu gibi, çoğu hallerde de fikri mülkiyet haklarının ihtilafsız olarak oluşturulmasına ve kamuya duyurulmasına da imkan vermektedir.
Ülkelerin tescil sistemleri, ilgililerin haksız veya mütecaviz başvurularından haberdar olmasına ve itiraz ve sair yollarla haklarını koruyabilmelerine imkan vermektedir. Bu aynı zamanda haksız tescilleri önlemenin etkin yollarından birisidir. Bütün bunların sonucunda fikri mülkiyet hakları tescilleri çoğu zaman gerçek hak sahipliğini göstermekte, tescil ile uyumlu olmayan gerçek hak sahipliği durumları istisnai olarak ortaya çıkmaktadır.
Başkalarının Türkiye’de ve Türkiye dışındaki başvuruları ve tescilleri birçok bakımdan henüz bir başvuruya konu olmamış hakları ilgilendirebileceği gibi, işlemleri süren başvuruları ve hatta yapılmış tescilleri bile etkileyebilmekte; zamanında müdahale edilmediği zaman haksız tesciller ortaya çıkabilmektedir. Bir tescil bir kere ortaya çıktığında ise ya sahibinin rızası ya da bir mahkeme kararı ile ortadan kaldırılabilmekte, bu da uzun zamana, emeğe ve paraya mal olmaktadır.
Bu önemi nedeniyle fikri mülkiyet hakları için yapılan başvuruların ilk ilan edildikleri anda, henüz başvuru sürecinde iken tespit edilerek itiraz ve yasal başvuru haklarının zamanında kullanılabilmesini mümkün kılan dünya çapında izleme hizmetleri ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Bu konuda tüm dünya veya ülke çapında hizmet veren uzmanlaşmış, birçok izleme kuruluşu ortaya çıkmıştır. Türkiye’de de 1995 yılındaki fikri mülkiyet hakları atılımından sonra izleme hizmetleri verilmeye başlamış ve gelişmiştir. Ticaretin ve fikri mülkiyet haklarının küreselleşmesi karşısında başvuruların tüm dünya çapında izlenmesi ve itirazların yapılması gerekmektedir. İzleme hizmetleri fikri haklar portföyünün iyi yönetimi ve haksız ve izinsiz tescillere karşı proaktif bir şekilde korunması ve için vazgeçilmez önemi haizdir.
İzleme hizmetinin amacı haksız ve tecavüz ihtimali olan başvuruların belirlenmesidir. Hak sahibi, izleme kuruluşu tarafından ihlal ihtimali yarattığı tespit edilen başvuruları değerlendirecek ve bunların arasından gerçekten haksız ve ihlal teşkil edecek olan başvuruların belirleyerek uygun yasal yollara başvuracaktır. Büromuz elde edilen izleme sonuçlarını müşterileri adına değerlendirmekte; haksız ve ihlal yaratanları belirledikten sonra müşterilerine tavsiyelerde bulunmaktadır. Büromuzun sunduğu izleme hizmetinde izleme sonuçlarına, sonuçlar üzerinde, müşteri adına durum değerlendirmesi yapmak ve izlenecek yollar hakkında bilgi verip tavsiyede bulunmak suretiyle katma değer ilave edilmektedir.
Büromuz, Türkiye’deki başvuruları doğrudan kendisi, uluslararası alanda ve diğer ülkelerde yapılan başvuruları ise işbirliği içinde bulunduğu uluslararası izleme kuruluşları vasıtası ile izlemek ve izleme sonuçlarını uzman hukukçulardan görüşler de alarak bizzat kendisi değerlendirmek suretiyle katma değerli izleme hizmetleri vermektedir. Büromuz uluslararası alanda izleme hizmetleri konusunda lider olan Thomson CompuMark firması ile işbirliği yapmaktadır.
Uluslararası İtirazlar
Fikri mülkiyet tescil sistemleri gelişmiş olan bir çok ülkede ülkemizde olduğu gibi tescil süreçlerinde hem başvurularına karşı hem de ilgili tescil kuruluşlarının tescil sürecindeki kararlarına karşı itiraz etme imkanı vardır. Böylelikle hem haksız tescillerin önlenmesi hem de tescillerin daha sağlıklı olmasının sağlanması amaçlanmaktadır.
İtirazlar, haksız bir tescil başvurusu yapıldığında veya tescil kurumu tarafından isabetsiz bir tescil etme veya tescil etmeme kararı verildiğinde bu kararlara karşı yapılması gereken ilk başvurudur. Zamanında ve etkin olarak yapılacak bir itiraz, fikri mülkiyet hakkı sahibi ile sonraki haksız başvuruyu yapan ve başvuruyu tescil edip etmemek yönünde karar verecek olan tescil kurumları arasında yıllar sürebilecek bir ihtilafı daha en başında önleme imkanı verir. Dolayısı ile itirazlar hak sahibi ile başvuru sahibi ve tescil kurumu arasındaki ihtilafın ilk ve en belirleyici noktasıdır.
Büromuz uluslararası itiraz hizmetleri kapsamında, hem yurtdışında yapılan başvurular ile ilgili verilen red kararlarına karşı ve izleme hizmeti kapsamında tespit edilen haksız veya mütecaviz başvurular aleyhine, yurtdışındaki deneyimli kontak vekilleri vasıtası ile itirazların yapılmasını sağlamakta ve koordine etmektedir.